Ben 29 yaşında bir kadınım, ismimi vermek istemiyorum. Aşağıda anlatacağım şeylerin hiçbir şekilde ahlaka sığmayan ve tasvip edilemeyecek şeyler olduğunun farkındayım ama ne yapalım ki benim de böyle bir ailem ve hayatım oldu. Aslına bakarsanız anlatırken pek güzel olmasa da yaşarken çok güzeldi. Benim dedemin ilk hanımından olan bir üvey amcam var. Üvey amcam yengemi yıllar önce kucağında oğluyla bırakıp yurtdışına gitmiş ve bir daha da dönmemiş, sadece para yollamış. Yengem de oğluyla beraber maddi açıdan çok refah içinde yaşardı. Bizim ise babamız trafik kazasında ölmüştü. Annem ise hastaydı ve yengem bize hep kol kanat gererdi. Üvey kuzenim Eray’dan her zaman biraz çekinirdim ama ona hayrandım. O zamanlar ben 12 Eray (Abi) ise 18 yaşlarındaydık. Bir gün ev kalabalıktı ve herkes sofraya oturmuştu. Ben ise mutfakta ayranları doldurmuş içeri götürmeye hazırlanırken birden onu kapıda gördüm, kıpkırmızı oldum tabi. Abi ayranları getiriyorum, sen rahatına bak vs. dedim. Yüzü çok ciddiydi. “Bugün neden herkesin burada olduğunu biliyor musun?” dedi. “Yoo, neden ki?” dedim. “Annem annenle konuşmuş, sana sahip çıkmamız lazım. Öksüz diye sana eziyet ederler, parana puluna göz dikerler, o nedenle seni benimle evlendirecekler. Bundan sonra sen benim sözlüm sayılırsın. Hal ve hareketlerine dikkat edeceksin ve benim sözümden dışarı çıkmayacaksın” dedi. Bir an bayılacak gibi oldum. Evet Eray’ı severdim ama evlilik denilince bir an çok korkmuştum. Akşam herkes gidince anneme sordum utanarak. O da “Evet kızım. Yengen seni anne gibi sever, Eray da çok iyi bir genç ve ben hastayım. Seni yerine yuvana yerleştirmek istedim” dedi. Başlarda biraz korkmuş olsam da aslında içten içe çok hoşlandığım bu erkeğin beni yiyecek gibi bakması, sahiplenmesi, benden çekinmeden yakınımda dolaşması yeni yeni keşfetmeye başladığım kadınlığımı harekete geçiriyordu. Bir akşam ramazandı ve ben teravi namazından çıkmış eve doğru geliyordum. Tam bizim avluya girecekken bir anda arkamdan biri yaklaştı ve ağzımı tuttu. Ses çıkarma, bir şey yok sana anlatacaklarım var gel şuraya dedi. Sesinden Eray olduğunu anlamış ama kulağımda hissettiğim nefesinden çok tahrik olmuştum ve korkmaya başlamıştım. Beni kuytu bir köşeye çekti. Ağzı içki kokuyordu. Bir anda dilini ağzıma soktu. Ne yapacağımı bilememiştim. Nefes alamıyordum ve dilini emmeye başladım. Bu sırada Eray iki parmağıyla eteğin üstünden göt deliğimle oynamaya başladı. Kendimden geçmiştim. Bir ara kocaman dilini ağzımdan çıkarınca “Eray abi yapma” diyebildim ama bunu derken beni kucaklamıştı ve memelerimden biri adeta ağzına girecek gibi uçları dikilmişti. Hırıltlı bir sesle “Abi dediğini duymuyum bir daha bana, kocanım ben senin artık” dedi. Bir anda tiksinmiştim ondan. Taşaklarına bir tekme attım ve fısıldayarak “Kocam falan değilsin benim, kendi kendine gelin güvey olma dedim.” Bir yandan elleri bacak arasında kıvranırken bir yandan da “Görürsün sen” diyordu. Ben korkuyla eve gittim ve uyumaya çalıştım. Sabah uyandığımda tuvalette kilodumun kan içinde olduğunu gördüm. O kadar korkmuştum ki hamile kaldığımı sandım. Ağlayarak ve korkarak Eray’a söyledim. Güldü. “Geri zekalı. Hamile falan değilsin, sadece kadın oldun. Anneme söyleyeyim de bu işi bitirelim artık” dedi. Birkaç gün onu hiç görmedim. Bu arada o yengeme yengem de anneme söylemişti. Ben adet gördüğüm için değil kendimi ellettiğim için kanadığımı sanıyor ve utançtan yerin dibine geçiyordum. Neyse 1 hafta sonra kanamalar bitti. Bu arada Eray bana hiç dokunmamıştı. Ben bir yandan sevinirken bir yandan onu deliler gibi özlüyordum. Bir akşam annem abdest almamı, dini nikahımın olacağını ama düğünümün birkaç sene sonra yapılacağını söyledi. Ben odadan sadece dualara amin dedim ve pek bir şey anlamadım. O günden sonra yengem beni sık sık evine çağırmaya başladı. Bir gece yengem bana önemli misafirlere verilen banyolu ve sobalı odayı hazırladı. Hem çok şaşırmış hem de çok sevinmiştim. Tabi o gece olacaklardan haberim yoktu. Her gece olduğu gibi Eray’ı düşünüp bacaklarımı sıkarken ve kendimce mastürbasyon yaparken uyuyakalmışım. Uykuyla uyanık arasında sıcak ve içki kokan bir nefesi, erkeğimin nefesini hatırlıyorum. Bir an korksam da karşı koymamış, kendimi erkeğimin muhteşem ağzına bırakmıştım. Bana sürekli seni çok seviyorum çok istiyorum diyordu ve ben de onu çok seviyordum. Bir anda memelerimin çırılçıplak olduğunu farkettim. O arada nasıl da hızlıca soyuvermişti beni? Diliyle yalıyor, dudaklarıyla emiyor ve hafif hafif dişliyordu memelerimi. Parmaklarıyla amımı ve göt deliğimi okşuyordu, karıcım diyordu bana. Öyle sevgi dolu ve şehvetliydi ki yapma demek gelmiyordu içimden. Bir anda beni yüzüstü yatırdı. Sonra belimden yukarı kaldırıp dört ayak üstünde domalttı. Yaşıma göre oldukça dolgun olan memelerimin arasından şaha kalkmış yarrağını ilk o zaman gördüm. Kol gibiydi ve ucundan bir sıvı geliyordu. Benimki tükürükleyip tükürükleyip sıvazlıyordu sikini. Benim de am sularım bacaklarımı ıslatmaya başlamıştı. Bir anda alttan eğilip memelerimi tuttu. Siki demir gibi arkadan sürtünüyordu. Bir anda çok korkup kaçmaya kalktım ama izin vermedi ve beni yere yıktı. Önce amıma iyice sürtüp sikini am sularımla kayganlaştırdı. Sonra göt deliğimi hafif hafif açmaya başladı. Hiç zorlanmamıştım ama bu işte bir terslik oluğunu seziyordum. Kendimi büyük tuvaletimi yapar gibi hissetmiştim. Sık sık kabız olur ve kol gibi sıçardım bu nedenle o hayvan gibi yarrağı zorlanmadan zevkle almıştım içime. Erkeğim üstümde gidip geliyor, boğulur gibi sesler çıkarıyordu. Bir an ona bir şey olursa diye çok korktum. Geri çekildim ve endişeyle yüzüne baktım. Tam iyi misin demek için ağzımı açmışken laflar ağzıma tıkıldı çünkü koca taşaklı yarağı olduğu gibi ağzıma sokuverdi. “Ohhhhh… Em yavrum sev yavrum, dayan yavrum çıkarma ağzından ohhhh…. Ne iyi etmişim seni istemekle sikişken sevgilim benim” vs. diyerek beni iyice azdırıyordu. O gece yatmadan tuvalette kol gibi sıçtığımdan kocam arkama girdiğinde deliğim boksuz tertemizdi ve bu nedenle ağzıma aldığım malafatı iştahla, sevgiyle ve hırsla yalayıp yutabiliyordum. Tam böyle kendimden geçmişken bir anda kocam böğürmeye ve kafamı yarağa daha fena bastırmaya başladı. Yarağın deliği tam boğazımdaydı ve yutkunmama bile gerek kalmadan ılık ılık aktı sevgilimin dölleri boğazımdan. O gece beni defalarca götten becerdi ve ağzıma verdi. Aradan birkaç ay geçmişti ama kızlığımı hala almamıştı. Annesinden çekiniyordu, düğünden önce beni bozmayacağına söz vermişti ve anneler de oğlan azıp ona buna gitmesin diye bu kaçamak buluşmalarımıza göz yumuyorlardı. Oğlanın (kocamın) keyfi yerindeydi ama ben kadın olmak istiyordum artık. Bazı geceler sikini amıma sokmaya çalışıyordum, ağlıyor üstüne oturmaya çalışıyordum ama o anneme söz verdim diyip izin vermiyor götüme yumuluyordu. Bende artık hal kalmamıştı. Peki dedim annen izin verirse sikicek misin amımı dedim. O zaman yarağa doyururum seni yavrum ama nasıl olacak bu iş dedi. Bana bırak dedim. Bir gün yengemi yalnız bulunca kocama saklanmasını söyledim ve yengemin yanına gittim. “Yenge, seninle bir şey konuşacağım” dedim. “Eray her gece odama gelip beni arkamdan zorlaya zorlaya sikiyor, sonra da ağzıma veriyor” dedim. Yengemin bir anda yüzü gerildi “Terbiyesiz. Kocan o senin, idare ediversen ne olur. Erkeğin başkasına gitmemiş işte, azınca sana gelmiş. Ne diyorsa yapmak senin kadınlık görevin. Şükret ki kızlığını bozmamış daha ne yapsın benim oğlum sana yaranmak için?” dedi. “Yok yenge ben erkeğimden memnunum yalnız sana söz vermiş. Her yerimi sikip amıma dokunmayacağına ama ben artık dayanamıyorum. Yanıyorum. İznin olursa Eraya amımı siktirmek istiyorum” dedim. Bir anda yüzü yumuşadı, gülmeye başladı. “Seni gidi azgın gelin sen neymişsin de haberimiz yokmuş. Kızım ben senelerdir yalnızım. Am yangınını bilirim. Bu gece git erkeğine söyle dölleriyle sulasın amını. Annen izin verdi de. Ama içine boşalmasın da biraz karı koca birbirinizin tadını çıkarın hem elaleme rezil olmayalım. Yarın da sana hap alırım düğüne kadar hamile kalmadan çatır çatır sikişirsin erkeğinle kimsenin ruhu duymaz dedi.” Eray tabi bütün bunları duymuştu. O geceden sonra bana her şeyi öğretti. Daha 14 yaşımda bile değildim ama erkek nasıl kaldırılır, nasıl am göt verilir, nasıl emilir, yutulur her haltı öğrenmiştim ve yengemin de teşviğiyle her gece sabahlara kadar kendimi erkeğime siktiriyordum. Hiç sınır tanımıyordum yani. Hatta yengem birkaç kere kocam mutfakta beni sıkıştırıp memelerimi emerken yakalamıştı ve gülümseyip beline kuvvet yavrum demişti Eray’a. Eray çocukluğundan beri sık sık yurtdışına babasının yanına giderdi ve üvey annesi dahil pek çok kadın kız sikmişliği vardı. Aradan 2-3 sene geçmişti ve ben düğünümü bekliyordum. Bir gün Eray seninle bir şey konuşacağım dedi. Sevine sevine banyoya gidip amımı götümü yıkadım, saçımı başımı düzeltip memelerimi iyice açıp yanına gittim. Yere oturdum ve sikini çıkarıp kavradım yüzüme ve meme başlarıma sürtmeye başladım “Söyle erkeğim” dedim. Gülümsedi ve yumuşak kalkmamış siki elimden alıp donunun içine soktu. Durumun ciddi olduğunu anlamıştım çünkü bunu ilk kez yapıyordu. “Bak yavrum, bunu sana nasıl anlatırım bilemiyorum ama bilirim ki sen beni çok seviyorsun, benim iyiliğimi istersin. Babam beni yanına çağırıyor. Orada üniversite okutacakmış. Mühendis olacağım. Babama seninle olan durumu anlattım ve seni harcamak istemediğimi söyledim. Babam da seni oraya götürürsem rahat bırakmayacaklarını, ben gider sen kalırsan da özlemden gözünün dışarı kayacağını en doğrusunun seni köyde güvenilir bir erkekle evlendirmek olacağını söyledi, ben de kabul ettim. Babamın Almanyada çalışan bir arkadaşı memlekete dönecekmiş ama güzel tecrübeli bir dul arıyormuş. Ben de seni çok güzel yetiştirdim. Bir erkeği nasıl çekip çevireceğini öğrettim. Kocana iyi karılık edebilirsen adam çok zengin, seni kraliçeler gibi yaşatır” dedi. Paramparça olmuştum. İlk günler salya sümük küfrettim, hem yengeme hem ona. Beni oğluna peşkeş çektin şimdi de zengin adama peşkeş çekiyorsun dedim. Annem zaten çok hastaydı ve kısa zaman sonra da öldü. Baktım ki tek sığınacağım liman yeni nişanlım, anasını satayım ben bu adamı yola getirir Eray’dan intikamımı alırım dedim ve yemin ettim. Yeni nişanlım Almanya’dan gelmişti. Beklediğimin aksine çok ama çok düzgün, yaşı biraz ileri ama yakışıklıca, modern bir adamdı. Beni el üstünde tutuyor bir dediğimi iki etmiyordu. Tabi benim onu yatakta mutlu etmemin karşılığında. Almanyada senin yaşındakilerde böyle tecrübe ve güzellik yok diyordu. Yeni kocam işinin ehliydi. Eray kadar enerjik olmasa da beni mutlu edebiliyordu. Bir gün köyde kalarak Eray’dan intikam alamayacağımı anlayınca gece hazırlığımı yaptım. Götümü tam yarım saat kocama pompalattım. Uyudu, emip uyandırıp tekrar pompalattım. O çıkardıkça ben elimle sıvazladım ağzıma aldım dirilttim yaşlı siki. Memelerimi ağzına yüzüne sikine sürttüm. Anırta anırta defalarca boşalttırdım döllerimi ağzıma ve hepsini yuttum. Senin gibi erkeğin dölü ziyan edilir mi, tek sikenim biricik erkeğim, kocam sevgilim vs. dedim. Ayaklarını öptüm yaladım. Erkeğim iyice tava gelince de götür beni sevgilim, ben de büyük şehirde yaşamak istiyorum dedim. Ertesi sabah hazırlıkları başlattı kocam. Bir hafta sonra İzmir’in en pahalı semtinde evim, en lüks marka bir otomobilim vardı.
2015 Sex Hikayeleri Yeni Seks Hikayeleri Oku
Ben 29 yaşında bir kadınım, ismimi vermek istemiyorum. Aşağıda anlatacağım şeylerin hiçbir şekilde ahlaka sığmayan ve tasvip edilemeyecek şeyler olduğunun farkındayım ama ne yapalım ki benim de böyle bir ailem ve hayatım oldu. Aslına bakarsanız anlatırken pek güzel olmasa da yaşarken çok güzeldi. Benim dedemin ilk hanımından olan bir üvey amcam var. Üvey amcam yengemi yıllar önce kucağında oğluyla bırakıp yurtdışına gitmiş ve bir daha da dönmemiş, sadece para yollamış. Yengem de oğluyla beraber maddi açıdan çok refah içinde yaşardı. Bizim ise babamız trafik kazasında ölmüştü. Annem ise hastaydı ve yengem bize hep kol kanat gererdi. Üvey kuzenim Eray’dan her zaman biraz çekinirdim ama ona hayrandım. O zamanlar ben 12 Eray (Abi) ise 18 yaşlarındaydık. Bir gün ev kalabalıktı ve herkes sofraya oturmuştu. Ben ise mutfakta ayranları doldurmuş içeri götürmeye hazırlanırken birden onu kapıda gördüm, kıpkırmızı oldum tabi. Abi ayranları getiriyorum, sen rahatına bak vs. dedim. Yüzü çok ciddiydi. “Bugün neden herkesin burada olduğunu biliyor musun?” dedi. “Yoo, neden ki?” dedim. “Annem annenle konuşmuş, sana sahip çıkmamız lazım. Öksüz diye sana eziyet ederler, parana puluna göz dikerler, o nedenle seni benimle evlendirecekler. Bundan sonra sen benim sözlüm sayılırsın. Hal ve hareketlerine dikkat edeceksin ve benim sözümden dışarı çıkmayacaksın” dedi. Bir an bayılacak gibi oldum. Evet Eray’ı severdim ama evlilik denilince bir an çok korkmuştum. Akşam herkes gidince anneme sordum utanarak. O da “Evet kızım. Yengen seni anne gibi sever, Eray da çok iyi bir genç ve ben hastayım. Seni yerine yuvana yerleştirmek istedim” dedi. Başlarda biraz korkmuş olsam da aslında içten içe çok hoşlandığım bu erkeğin beni yiyecek gibi bakması, sahiplenmesi, benden çekinmeden yakınımda dolaşması yeni yeni keşfetmeye başladığım kadınlığımı harekete geçiriyordu. Bir akşam ramazandı ve ben teravi namazından çıkmış eve doğru geliyordum. Tam bizim avluya girecekken bir anda arkamdan biri yaklaştı ve ağzımı tuttu. Ses çıkarma, bir şey yok sana anlatacaklarım var gel şuraya dedi. Sesinden Eray olduğunu anlamış ama kulağımda hissettiğim nefesinden çok tahrik olmuştum ve korkmaya başlamıştım. Beni kuytu bir köşeye çekti. Ağzı içki kokuyordu. Bir anda dilini ağzıma soktu. Ne yapacağımı bilememiştim. Nefes alamıyordum ve dilini emmeye başladım. Bu sırada Eray iki parmağıyla eteğin üstünden göt deliğimle oynamaya başladı. Kendimden geçmiştim. Bir ara kocaman dilini ağzımdan çıkarınca “Eray abi yapma” diyebildim ama bunu derken beni kucaklamıştı ve memelerimden biri adeta ağzına girecek gibi uçları dikilmişti. Hırıltlı bir sesle “Abi dediğini duymuyum bir daha bana, kocanım ben senin artık” dedi. Bir anda tiksinmiştim ondan. Taşaklarına bir tekme attım ve fısıldayarak “Kocam falan değilsin benim, kendi kendine gelin güvey olma dedim.” Bir yandan elleri bacak arasında kıvranırken bir yandan da “Görürsün sen” diyordu. Ben korkuyla eve gittim ve uyumaya çalıştım. Sabah uyandığımda tuvalette kilodumun kan içinde olduğunu gördüm. O kadar korkmuştum ki hamile kaldığımı sandım. Ağlayarak ve korkarak Eray’a söyledim. Güldü. “Geri zekalı. Hamile falan değilsin, sadece kadın oldun. Anneme söyleyeyim de bu işi bitirelim artık” dedi. Birkaç gün onu hiç görmedim. Bu arada o yengeme yengem de anneme söylemişti. Ben adet gördüğüm için değil kendimi ellettiğim için kanadığımı sanıyor ve utançtan yerin dibine geçiyordum. Neyse 1 hafta sonra kanamalar bitti. Bu arada Eray bana hiç dokunmamıştı. Ben bir yandan sevinirken bir yandan onu deliler gibi özlüyordum. Bir akşam annem abdest almamı, dini nikahımın olacağını ama düğünümün birkaç sene sonra yapılacağını söyledi. Ben odadan sadece dualara amin dedim ve pek bir şey anlamadım. O günden sonra yengem beni sık sık evine çağırmaya başladı. Bir gece yengem bana önemli misafirlere verilen banyolu ve sobalı odayı hazırladı. Hem çok şaşırmış hem de çok sevinmiştim. Tabi o gece olacaklardan haberim yoktu. Her gece olduğu gibi Eray’ı düşünüp bacaklarımı sıkarken ve kendimce mastürbasyon yaparken uyuyakalmışım. Uykuyla uyanık arasında sıcak ve içki kokan bir nefesi, erkeğimin nefesini hatırlıyorum. Bir an korksam da karşı koymamış, kendimi erkeğimin muhteşem ağzına bırakmıştım. Bana sürekli seni çok seviyorum çok istiyorum diyordu ve ben de onu çok seviyordum. Bir anda memelerimin çırılçıplak olduğunu farkettim. O arada nasıl da hızlıca soyuvermişti beni? Diliyle yalıyor, dudaklarıyla emiyor ve hafif hafif dişliyordu memelerimi. Parmaklarıyla amımı ve göt deliğimi okşuyordu, karıcım diyordu bana. Öyle sevgi dolu ve şehvetliydi ki yapma demek gelmiyordu içimden. Bir anda beni yüzüstü yatırdı. Sonra belimden yukarı kaldırıp dört ayak üstünde domalttı. Yaşıma göre oldukça dolgun olan memelerimin arasından şaha kalkmış yarrağını ilk o zaman gördüm. Kol gibiydi ve ucundan bir sıvı geliyordu. Benimki tükürükleyip tükürükleyip sıvazlıyordu sikini. Benim de am sularım bacaklarımı ıslatmaya başlamıştı. Bir anda alttan eğilip memelerimi tuttu. Siki demir gibi arkadan sürtünüyordu. Bir anda çok korkup kaçmaya kalktım ama izin vermedi ve beni yere yıktı. Önce amıma iyice sürtüp sikini am sularımla kayganlaştırdı. Sonra göt deliğimi hafif hafif açmaya başladı. Hiç zorlanmamıştım ama bu işte bir terslik oluğunu seziyordum. Kendimi büyük tuvaletimi yapar gibi hissetmiştim. Sık sık kabız olur ve kol gibi sıçardım bu nedenle o hayvan gibi yarrağı zorlanmadan zevkle almıştım içime. Erkeğim üstümde gidip geliyor, boğulur gibi sesler çıkarıyordu. Bir an ona bir şey olursa diye çok korktum. Geri çekildim ve endişeyle yüzüne baktım. Tam iyi misin demek için ağzımı açmışken laflar ağzıma tıkıldı çünkü koca taşaklı yarağı olduğu gibi ağzıma sokuverdi. “Ohhhhh… Em yavrum sev yavrum, dayan yavrum çıkarma ağzından ohhhh…. Ne iyi etmişim seni istemekle sikişken sevgilim benim” vs. diyerek beni iyice azdırıyordu. O gece yatmadan tuvalette kol gibi sıçtığımdan kocam arkama girdiğinde deliğim boksuz tertemizdi ve bu nedenle ağzıma aldığım malafatı iştahla, sevgiyle ve hırsla yalayıp yutabiliyordum. Tam böyle kendimden geçmişken bir anda kocam böğürmeye ve kafamı yarağa daha fena bastırmaya başladı. Yarağın deliği tam boğazımdaydı ve yutkunmama bile gerek kalmadan ılık ılık aktı sevgilimin dölleri boğazımdan. O gece beni defalarca götten becerdi ve ağzıma verdi. Aradan birkaç ay geçmişti ama kızlığımı hala almamıştı. Annesinden çekiniyordu, düğünden önce beni bozmayacağına söz vermişti ve anneler de oğlan azıp ona buna gitmesin diye bu kaçamak buluşmalarımıza göz yumuyorlardı. Oğlanın (kocamın) keyfi yerindeydi ama ben kadın olmak istiyordum artık. Bazı geceler sikini amıma sokmaya çalışıyordum, ağlıyor üstüne oturmaya çalışıyordum ama o anneme söz verdim diyip izin vermiyor götüme yumuluyordu. Bende artık hal kalmamıştı. Peki dedim annen izin verirse sikicek misin amımı dedim. O zaman yarağa doyururum seni yavrum ama nasıl olacak bu iş dedi. Bana bırak dedim. Bir gün yengemi yalnız bulunca kocama saklanmasını söyledim ve yengemin yanına gittim. “Yenge, seninle bir şey konuşacağım” dedim. “Eray her gece odama gelip beni arkamdan zorlaya zorlaya sikiyor, sonra da ağzıma veriyor” dedim. Yengemin bir anda yüzü gerildi “Terbiyesiz. Kocan o senin, idare ediversen ne olur. Erkeğin başkasına gitmemiş işte, azınca sana gelmiş. Ne diyorsa yapmak senin kadınlık görevin. Şükret ki kızlığını bozmamış daha ne yapsın benim oğlum sana yaranmak için?” dedi. “Yok yenge ben erkeğimden memnunum yalnız sana söz vermiş. Her yerimi sikip amıma dokunmayacağına ama ben artık dayanamıyorum. Yanıyorum. İznin olursa Eraya amımı siktirmek istiyorum” dedim. Bir anda yüzü yumuşadı, gülmeye başladı. “Seni gidi azgın gelin sen neymişsin de haberimiz yokmuş. Kızım ben senelerdir yalnızım. Am yangınını bilirim. Bu gece git erkeğine söyle dölleriyle sulasın amını. Annen izin verdi de. Ama içine boşalmasın da biraz karı koca birbirinizin tadını çıkarın hem elaleme rezil olmayalım. Yarın da sana hap alırım düğüne kadar hamile kalmadan çatır çatır sikişirsin erkeğinle kimsenin ruhu duymaz dedi.” Eray tabi bütün bunları duymuştu. O geceden sonra bana her şeyi öğretti. Daha 14 yaşımda bile değildim ama erkek nasıl kaldırılır, nasıl am göt verilir, nasıl emilir, yutulur her haltı öğrenmiştim ve yengemin de teşviğiyle her gece sabahlara kadar kendimi erkeğime siktiriyordum. Hiç sınır tanımıyordum yani. Hatta yengem birkaç kere kocam mutfakta beni sıkıştırıp memelerimi emerken yakalamıştı ve gülümseyip beline kuvvet yavrum demişti Eray’a. Eray çocukluğundan beri sık sık yurtdışına babasının yanına giderdi ve üvey annesi dahil pek çok kadın kız sikmişliği vardı. Aradan 2-3 sene geçmişti ve ben düğünümü bekliyordum. Bir gün Eray seninle bir şey konuşacağım dedi. Sevine sevine banyoya gidip amımı götümü yıkadım, saçımı başımı düzeltip memelerimi iyice açıp yanına gittim. Yere oturdum ve sikini çıkarıp kavradım yüzüme ve meme başlarıma sürtmeye başladım “Söyle erkeğim” dedim. Gülümsedi ve yumuşak kalkmamış siki elimden alıp donunun içine soktu. Durumun ciddi olduğunu anlamıştım çünkü bunu ilk kez yapıyordu. “Bak yavrum, bunu sana nasıl anlatırım bilemiyorum ama bilirim ki sen beni çok seviyorsun, benim iyiliğimi istersin. Babam beni yanına çağırıyor. Orada üniversite okutacakmış. Mühendis olacağım. Babama seninle olan durumu anlattım ve seni harcamak istemediğimi söyledim. Babam da seni oraya götürürsem rahat bırakmayacaklarını, ben gider sen kalırsan da özlemden gözünün dışarı kayacağını en doğrusunun seni köyde güvenilir bir erkekle evlendirmek olacağını söyledi, ben de kabul ettim. Babamın Almanyada çalışan bir arkadaşı memlekete dönecekmiş ama güzel tecrübeli bir dul arıyormuş. Ben de seni çok güzel yetiştirdim. Bir erkeği nasıl çekip çevireceğini öğrettim. Kocana iyi karılık edebilirsen adam çok zengin, seni kraliçeler gibi yaşatır” dedi. Paramparça olmuştum. İlk günler salya sümük küfrettim, hem yengeme hem ona. Beni oğluna peşkeş çektin şimdi de zengin adama peşkeş çekiyorsun dedim. Annem zaten çok hastaydı ve kısa zaman sonra da öldü. Baktım ki tek sığınacağım liman yeni nişanlım, anasını satayım ben bu adamı yola getirir Eray’dan intikamımı alırım dedim ve yemin ettim. Yeni nişanlım Almanya’dan gelmişti. Beklediğimin aksine çok ama çok düzgün, yaşı biraz ileri ama yakışıklıca, modern bir adamdı. Beni el üstünde tutuyor bir dediğimi iki etmiyordu. Tabi benim onu yatakta mutlu etmemin karşılığında. Almanyada senin yaşındakilerde böyle tecrübe ve güzellik yok diyordu. Yeni kocam işinin ehliydi. Eray kadar enerjik olmasa da beni mutlu edebiliyordu. Bir gün köyde kalarak Eray’dan intikam alamayacağımı anlayınca gece hazırlığımı yaptım. Götümü tam yarım saat kocama pompalattım. Uyudu, emip uyandırıp tekrar pompalattım. O çıkardıkça ben elimle sıvazladım ağzıma aldım dirilttim yaşlı siki. Memelerimi ağzına yüzüne sikine sürttüm. Anırta anırta defalarca boşalttırdım döllerimi ağzıma ve hepsini yuttum. Senin gibi erkeğin dölü ziyan edilir mi, tek sikenim biricik erkeğim, kocam sevgilim vs. dedim. Ayaklarını öptüm yaladım. Erkeğim iyice tava gelince de götür beni sevgilim, ben de büyük şehirde yaşamak istiyorum dedim. Ertesi sabah hazırlıkları başlattı kocam. Bir hafta sonra İzmir’in en pahalı semtinde evim, en lüks marka bir otomobilim vardı.
0 yorum:
Yorum Gönder