Evden çıkarken anahtarı alıyorum, cebime koyuyorum.
Sen eğilmiş sandaletlerini giyinirken arkana geçip sana yaslıyorum bedenimi ve doğrulup bana yaslanıyorsun. Göğüslerini sıktıktan sonra ellerimi eteğinin altından kasıklarına götürüyorum.
Çıkıyoruz evden. Sahile doğru yürüyoruz birlikte. Üstündeki elbisen, memelerinde olmayan sütyenle birlikte müthiş bir seksilikle beni benden alıyor. Meme uçların evden çıktığımızdan beridir dimdik. Sanırım apartmanın girişinde seni duvara yaslayıp, eteğini kaldırdıktan sonra içine girmem gerekecek.
Hava aydınlık, güneş fazla yakmıyor bedenimizi. Zamanlamamız çok güzel. Sahile doğru yürürken arnavut kaldırımlı o yoldan gidiyoruz. Bu sefer bisiklete binmedik, yürümeyi tercih ettik.
Sahile girmeden evvel ayağına eğilip sandaletlerini ben çıkarıyorum bu sefer. Çok mu kıskancım ne? Sadece bana domalmanı istiyorum belkide. İlk önce birisini çıkarıyorum, baş parmağından öpüyorum. Diğerini de aynı şekilde.
Benim terliklerimle birlikte bir kenara bırakıyorum. Daha sonra tekrar giyinmek üzere. Kumlara bata bata iskeleye doğru ilerliyoruz. İskeleye çıkmadan evvel yanında, ıslak kumlara basıp ayak bileklerimizi ıslatıyoruz denizin gidip gelen suyuyla. Gidip gelen şeyleri çok seviyoruz, gidip gelmeyi de çok seviyoruz.
Arkana geçiyorum denizi izlerken. Çevremizde insanlar var. Kimisi güneşleniyor, kimisi yüzüyor, kimisi yüzme bahanesiyle denize işiyor, kimisi çocuğunun peşinden endişeli endişeli ne yaptığını izliyor. Bazısı güneş gözlüklerini takıp kadınların arkasından bakıyor ve iç çekiyor. Ben ise senin arkandayım herkes bir şeylerle ilgilenirken. Gözlerim seninle birlikte denizi izliyor, gökyüzünü. Elimi arkandan göbeğine sarıyorum, diğeri cebimde duruyor. Sen ellerinle göbeğimdeki elimi tutuyorsun işte o zaman seninle bir yerlere bakmak daha bi anlam katıyor bakışlarıma
Bu olan biten onca şey içinde senin arkandayken sertleşiyor, sertliğimi sana daha da yakınlaşarak hissettiriyorum. Seni çok seviyor ve hep istiyorum. Herkesin gözleri önünde seninle sevişmek istiyorum. Denizde seninle sevişmek istiyorum. İçine boşaldıktan sonra sana sıkıca sarılmak istiyorum, delice öpmek.
Bir süre gökyüzüne ve denize baka kaldıktan sonra hareketleniyor ve iskeleye doğru ilerliyoruz. Sertleşen organıma çok fazla belli olmaması için ayar veriyorum ve yürümeye devam ediyoruz. İskelede giderken bana balıkların yaşamları hakkında bir şeyler anlatıyorsun. Ben, sen birşeyler anlatırken yanımda, arada gözlerine, yanaklarına ve dudaklarına bakıyorum. Kalın dudaklarından düşen sözcükleri yakalamak istiyorum ama hepsi elimden kaçıyor ve memelerinin üzerine düşüyor. Sanırım söylediklerini anlamam için memelerinle iletişime geçmem gerekiyor.
İskelenin sonuna geliyoruz, yine önümde bekliyorsun. Yine aynı durumda, tek elim göbeğinde. Elbisen olmasaydı göbek deliğinin ve göbeğinin ne kadar muhteşem bir şey olduğunu sana hissettirecektim. Ama elbisen yüzünden başka muhteşem şeylerin varlığını hissettirmem gerekiyor sana.
Cebimdeki anahtarı çıkarıyorum. Anahtar olan elimi sana sarıyorum. Boynunla omzun arasında kalan yere kuru ama sesli bir öpücük konduruyorum. Yanaklarının hareketlenmesinden tebessüm ettiğini anlıyorum sonra. Anahtar olan elimi elbisenin eteğinin altından geçiriyorum.
Anahtarın ucuyla poponda geziniyorum. Tur atıyorum arkanda anahtarla. Sonra yanlarına doğru gidiyorum. Bir taraftan sertleşen penisim, bir taraftan anahtar seni açmaya çalışıyorum. Sonra baldırlarına ve akabinde kasıklarına geçiyorum. Tüm bunları yaparken diğer elimle göbeğini sıkıyorum. Burnum saçlarını kokluyor. Bu sefer ne gökyüzü var önümde ne deniz. Sen varsın, endamlı, sıcak, çekici olan sen. Göğsüme değen sırtından nefes alışverişlerinin arttığını hissetmek ise seninle denize atlayıp oracıkta sevişmem için yeterli bir sebep.
0 yorum:
Yorum Gönder