Merhaba. Ben Ayça. 28 yaşında, 1.60 boyunda, 50 kilo, kumral, 95-65-100 ölçülerinde, evli, çocuksuz bir kadınım. Kocam benden 2 yaş büyük, oldukça yakışıklı bir adam, yaklaşık 19 cm civarında oldukça kalın bir yarağa sahip, ancak buna rağmen seks hayatımız benim açımdan hiçte iyi gitmiyordu. Bu boyutta bir yarağa alışmak benim için çok kolay olmadı, tabii kocamın hayvanlığı nedeniyle. Kocam, kocaman yarağı ile üzerime çıkıyor, her istediğini yapıyor, ağzımdan, amımdan, götümden, nasıl sikmek isterse sikiyor, kendi boşalınca da arkasını dönüp uyuyor, benim zevk alıp almadığımı hiç düşünmüyordu.
Kocamı bu konuda çok uyardım, ama nafile, bir işe yaramamıştı. Kocamla seks benim için sadece sıkıntı anlamına geliyordu, zevk adına hiçbir şey yaşamıyordum. Ben de artık okuduğum birçok seks hikayelerindeki gibi zevk alarak seks yapmak istiyordum. Kafama koymuştum, önce bir işe girecektim ve ekonomik özgürlüğümü kazanıp, sonra da kocama boşanma davasını açacaktım. Boşanırsam, gerçek seksi yaşamak konusundaki niyetimi gerçekleştirmek için çok daha fazla fırsatım olacaktı...
İnternetteki iş bulma sitelerinden birinde özel bir şirkette ‘Yönetici Asistanı’ ilanı vardı. Telefon ettim, Cansuhanım diye birine bağladılar. Cansu hanımın sesi çok tanıdık gelmişti. Neyse, randevu alıp görüşmeye gitmeye karar verdim. Hafif dekolteli bir bluz, diz üstü bir etek, hafif bir makyaj yaparak, görüşmeye hazırlandım. Bu halim ile aynada kendimi çok beğenmiştim. Adrese ulaştığımda, önünde durduğum bina kocaman bir plazaydı. Resepsiyona Cansu hanım ile görüşmeye geldiğimi söyledim. Kısa bir telefon sorası beni binanın en üst katında bir odaya çıkarttılar. Büyük deniz manzaralı bir oda idi. Beni getiren görevli Cansu hanımın birazdan geleceğini, patronun yanında olduğunu belirtti. Beklemeye başladım...
Bu arada camın önünde dışarıyı seyrediyordum. Birkaç dakika sonra kapı açıldı. Mini etekli, sarışın, oldukça alımlı bir hanım girdi içeri. Merhabalaştık, özgeçmişimi uzattım, okumaya başladı. Üniversite eğitim kısmını okurken, “Burada yazanlar konusunda bir hata yok değil mi?” dedi. “Kesinilikle yok!” dedim. “O halde sen Lopez Ayçasın!” dedi. (Üniversitedeyken kalçalarımın büyüklüğü ve şekli ile Jenifer Lopezin kalçarına benzerliği yüzünden bana bu lakabı takmışlardı). Bir anda şok oldum, nereden bilmişti benim Üniversitedeki lakabımı? Şaşkınlıkla yüzüne bakarken, “Beni tanıyamadın değil mi?” dedi...
Ses çok tanıdıktı, ama bü vücut benim kankim, sır ortağım, Cılız Cansu değildi. Utanarak, “Cılız Cansu?” dedim. “Evet, ta kendisi!” dedi. O anda dünyalar benim olmuştu. Cansu’yla Okuldan sonra hiç görüşememiştik, o ailesinin yanına Ankaraya dönmüştü. Ben halen şoktaydım, Cansuya, “Ne oldu sana böyle?” dedim. Cansu, “Anlatırım sonra!” diyerek konuşmasına devam etti. Epey bir sohbet ettik. İş için başvurmuştum, ama en iyi arkadaşımı bulmuştum. Eski günler filan derken, konu sonunda işe geldi.
- Ayçacığım, emin ol seni bu işe almak isterdim, ama bu kadro evli bir bayan için uygun bir iş değil! Fiziksel anlamda tam sana göre, ama kişilik olarak senin için hiç uygun değil!
- Nasıl yani? Ya sen sekreter aramıyormusun?
- Hayır sekreter değil, yönetici asistanı arıyorum ve bu asistan işinin dışında başka birçok hizmet verebilecek biri olmalı!
- Nasıl hizmetler?
- Söyletme bana, anladın!
- Yani aslında patronuna bir metres mi arıyorsun?
- Evet, senden gizleyecek değilim, bu yüzden sen olamazsın!
- Peki, ben yine de istediğimi söylersem?
- Nasıl yani Ayça?
- Evliliğim zaten bitmek üzere, cinselliği ise uzun zamandır yaşamıyorum, hem işe, hemde seksi bir erkeğe ihtiyacım var!
- Ama patronun seks talepleri farklıdır...
- Nasıl farklılıklar?
- Erkan bey fazlaca azgın bir adamdır ve anal seks ister, seks sırasında argo konuşulmasını sever ve ağza boşalmayı çok sever, ama ben hiç müsaade etmedim, bu güne kadar birkaç kez yüzüme boşalmasına izin verdim sadece!
- Sadece bunlar ise problem değil, kocamdan alışığım bunlara!
- Eminmisin?
- Kesinilikle!
- Peki, sen bilirsin! Aslında tanıdığım birinin olması işime gelir!
- Ne zaman iş başı yapabilirim?
- Şu an itibarı ile işe alındın, ancak birde patronun seni görmesi ve bir test yapması gerekiyor!
- Beni beğenmesi için nasıl hazırlanayım?
- Aslında özel birşey yapmana gerek yok, onun yanında, manken gibi kendi etrafında dönmen yeterli olacaktır. Kalçalarını gördüğünde, emin ol dibi düşecektir! Kalçalarını daha belirgin gösteren bir kıyafet tercih etmen yeterli. Maaşını yarınki mülakat belirleyecek!
- Peki anlaştık! Ne zaman görüşeceğim patronla?
- Ben ayarlarım, yarın öğleden sonra 14:30 civarında evinden aldırırım, sen hazırlan!
Sonra Cansu’nun yanından ayrıldım eve döndüm. Ertesi gün için hazırlık yaptım. Akşam kocam eve geldi, ona iş için kabul edileceğimi, ancak yarın bir mülakat olacağını söyledim. “Hayırlı olsun!” dedi. Sonra yemeği yedik, maç seyredip uykuya geçti öküz. Sabah uyandım kalkıp duşa girdim ve ağda v.s. bir güzel temizlik yaptım, giyinmeye başladım. Altıma, ön tarafı dantelli siyah bir tanga giydim, aynı çamaşır takımının sütyenini giydim üzerime, dar bir body ve altıma da siyah taytımı giydim, kalçalarımın bütün güzelliği ortada idi. Artık hazırdım. Saat 14:30 civarında Cansu bana araç gönderdi, evimden aldırdı ve şirkete geldik. Önce Cansu’nun yanına çıktım. Cansu önce beni tepeden tırnağa bir süzdü ve gülümseyerek, “Zilli, bugün kesin işe girdin!” dedi, sonra kalçama bir tokat attı, “Bunlara iyi bak!” dedi ve beraberce patronun odasına geçtik...
Patron Erkan bey bizi kapıda karşıladı. İçeri geçtik, önde Cansu, arkasında ben. Patronun beni arkadan iyice bir süzdüğüne eminim. Cansu bizi tanıştırdı. Erkan bey 35 yaşında, 1.80 boylarında, atletik yapılı, oldukça yakışıklı bir adamdı, resmen içim erimişti. Ve konuşmaya başladık. Erkan bey bana, “Cansu hanım sizi çok övdü ve bütün hizmetleri yerine getireceğinizi söyledi!” dedi. Ben de, “Evet, Cansu hanım bana gerekli bilgileri verdi ve işleri kısa zamanda bana devredecek, ama işbaşı yapmadan önce sizin bir mülakatınızın olacağını belirtti!” dedim. “Evet, öyle olacak! Cansu hanım bizi yalnız bırakabilir misiniz?” dedi. Cansu da, “Tabiefendim!” diyerek çıktı odadan. Erkan bey kapıyı kilitleyerek geri döndü...
Yanıma geldi, “Evet Ayça hanım, başlangıç maaşın 2.000 lira olacak ve mülakat başarına göre bu maaş konusunu çözeceğiz, hazırmısın?” dedi. “Evet hazırım, ama söylemek istediğim birşey var...” dedim. “Nedir?” dedi. “Bugün yapacaklarım, karşılıklı olarak, istekli olarak yaptığımızda daha güzel olacaktır diye düşünüyorum ve sizin bana verebileceğiniz zevklerin kat kat fazlasını size vermekten zevk duyacağım, sizce de uygunsa?” dedim. “Peki!” dedi. Ben yanından kalkıp, karşısında soyunmaya başladım. Önce body’mi çıkarttım ve sonra taytımı çıkartmaya başladım. Arkamı ona doğru dönerek, dizlerimi kırmadan, eğilerek, taytımı çıkartmayı bitirdiğimde, dudaklarını kalçalarımda hissettim ve öylece bir süre bekledim...
Sonra onu ayağa kaldırdım, önünde diz çöküp, kemerini ve fermuarını çözüp pantolonunu aşağı indirip, bokser’i üzerinden yarağını okşamaya başladım. Bokserini indirip yarağını dudaklarımın arasına alıp emmeye başladım. Yarağı gittikçe büyüyordu ve iyice sertleşmişti. Beni yukarı çekti ve dudaklarıma yapıştı, bir yandan kalçalarımı okşuyordu. Beni kucağına alıp masanın üzerine koydu ve boynumdan başlayarak, öpücükler kondurarak, önce göğüslerime ve en sonunda amıma geldi. Bunun ne kadar güzel birşey olduğunu ilk kez yaşıyordum ve muhteşemdi. Kısa sürede orgazm olmuştum bile. Onu yukarı çekip dudaklarına yapıştım. Sonra üzerimden kaldırıp, tekrar yarağını ağzıma alıp emmeye başladım. O ise, kafamdan tutmuş, ileri geri hareket ettiriyordu beni...
Yarağını olabildiğince şiddetli emiyor, arada bir ucuna kadar çıkartıp, ağzımın içinden çıkartmadan yarağının ucunda dilimle daireler çiziyordum. Muhteşem bir tadı vardı. Kalçalarından kavrayarak yarağını alabildiğim kadar ağzımın derinliklerine alarak emmeye devam ettim. Epeyce bir süre böyle devam ettim. Arada bir ağzımdan çıkartıp, taşaklarını emiyordum. Bir süre sonra Erkan bey, “Geliyorum!” dedi, hemen tekrar ağzıma aldım ve emmeye devam ettim, en sonunda ağzımın içinde patlamıştı. Şiddetle boşalıyordu. Her damlasını yuttum...
Erkan bey geçip kanepeye oturdu. Oldukça enerji sarf etmişti. O kanepede otururken, ben emekleyerek onun önüne geçtim ve tekrar yarağını ağzıma alıp emmeye başladım. Tekrar sertleşmişti. Bana iltifatlar yağdırıyordu. Ben ise zevkle yarağını emmeye devam ediyordum. İyice sertleştiğinde ayağa kalktım ve ona arkamı dönüp, aletini elimle amıma yerleştirip, üzerine oturmaya başladım. Bu sırada o da, “Harikasın!” diyor ve götümün deliğini parmaklıyordu. Birkaç kez oturup kalktım ve “Patronum benim götümü sikmek istiyor herhalde?” diyerek yukarı doğru kalkıp, yarağını göt deliğimin ağzına yerleştirip üzerine oturmaya başladım...
Köküne kadar almıştım artık götüme ve üzerinde inip çıkmaya başladım. Bir süre böyle devam ettikten sonra beni durdurdu ve “Yere in ve domal bakalım!” dedi. “Derhal efendim!” dedim, dört ayak oldum, kalçalarımı sallamaya başladım, “Hadi patronum, sik götümü!” diye inliyordum. Hemen arkama gelip yarağını götüme sokmaya başladı. Öyle şiddetle girip çıkıyordu ki anlatamam. Bu sırada ben de amımla oynamaya başlamıştım ve kısa süre tekrar orgazma ulaşmıştım bile. Erkan bey ise arkamda götümü sikerken, kendinden geçmiş bir vaziyette, “Seni orospu seni, işi aldın, hemde 5.000 lira maaşla, ama seni her gün amından götünden sikeceğim, hem de canım nerde isterse!” diyerek götüme köklüyor ve kalçalarıma tokat atıyordu. Ben ise zevkten uçuyordum, “Sik erkeğim, dağıt amımı götümü, istediğin zaman sik beni!” diye inliyordum, Erkan bey götüme çılgınca pompalıyordu...
Birden durdu ve “Biraz daha amının tadına bakalım Ayça hanım!” dedi. “Peki efendim!” dedim ve hemen götümden çıkartıp amıma kökledi. Öylesine sert girmişti ki amıma, anlatamam. Aldığım zevk ise dayanılmaz birşeydi. Kocam o kadar zaman beni sikmişti, ama yarağı daha büyük olmasına rağmen, Erkan bey kadar bana zevk verememişti. Ve patronum birkaç kez git gel yaptıktan sonra içimde şiddetle boşalmaya başladı. İyice boşalana kadar dörtayak pozisyonunda bekledik ve içimden çıktı. Üzerini giydi, bende giyindim ve önce kapının kilidini açtı, sonra masasına geçip telefon ile Cansu’yu aradı...
Biraz sonra Cansu geldi. Erkan bey Cansu’ya, “Evet, Ayça hanım artık resmen yönetici asistanımız oldu ve maaşı 5.000 lira!” dedi. Cansu şaşırmıştı, “5.000 mi?” dedi. Erkan bey de, “Evet öyle, senin yapmadığın şeyleri istekle yapıyor, bu nedenle öyle olacak! Hiçbir problem istemiyorum! Bu kararım hoşuna gitmediyse, istediğin zaman şirketten ayrılabilirsin, yada şirket içinde istediğin bir mevkiye kendini atayabilirsin!” dedi.
Cansu ile ben odadan çıkmak üzere kapıya yöneldik. Erkan bey arkamızdan bize seslendi, “Hanımlar ufaklığaveda etmeyecekmisiniz?” dedi. Döndüğümüzde yarağını çıkarmış ve kaldırmıştı. Önce Cansu yarağını biraz emdi, peşinden de ben emerek boşalttım. Toparlanıp çıkıyorduk ki, Erkan bey Cansu’ya seslendi, “Cansu hanım sizin şirketten ayrılmanızı istemiyorum, bundan sonra bu işi Ayça hanımla ikiniz beraber yapın!” dedi. Cansu, “Ama Erkan bey...” diyecek oldu, Erkan bey de, “Tartışma bitmiştir Cansu hanım, iyi günler!” diyerek konuyu kapattı.
Cansuyla birlikte Erkan beyin odasından çıkarken, kafamdan, bu işin bundan sonra daha da zevkli olacağı düşünceleri geçiyordu.
Kocamı bu konuda çok uyardım, ama nafile, bir işe yaramamıştı. Kocamla seks benim için sadece sıkıntı anlamına geliyordu, zevk adına hiçbir şey yaşamıyordum. Ben de artık okuduğum birçok seks hikayelerindeki gibi zevk alarak seks yapmak istiyordum. Kafama koymuştum, önce bir işe girecektim ve ekonomik özgürlüğümü kazanıp, sonra da kocama boşanma davasını açacaktım. Boşanırsam, gerçek seksi yaşamak konusundaki niyetimi gerçekleştirmek için çok daha fazla fırsatım olacaktı...
İnternetteki iş bulma sitelerinden birinde özel bir şirkette ‘Yönetici Asistanı’ ilanı vardı. Telefon ettim, Cansuhanım diye birine bağladılar. Cansu hanımın sesi çok tanıdık gelmişti. Neyse, randevu alıp görüşmeye gitmeye karar verdim. Hafif dekolteli bir bluz, diz üstü bir etek, hafif bir makyaj yaparak, görüşmeye hazırlandım. Bu halim ile aynada kendimi çok beğenmiştim. Adrese ulaştığımda, önünde durduğum bina kocaman bir plazaydı. Resepsiyona Cansu hanım ile görüşmeye geldiğimi söyledim. Kısa bir telefon sorası beni binanın en üst katında bir odaya çıkarttılar. Büyük deniz manzaralı bir oda idi. Beni getiren görevli Cansu hanımın birazdan geleceğini, patronun yanında olduğunu belirtti. Beklemeye başladım...
Bu arada camın önünde dışarıyı seyrediyordum. Birkaç dakika sonra kapı açıldı. Mini etekli, sarışın, oldukça alımlı bir hanım girdi içeri. Merhabalaştık, özgeçmişimi uzattım, okumaya başladı. Üniversite eğitim kısmını okurken, “Burada yazanlar konusunda bir hata yok değil mi?” dedi. “Kesinilikle yok!” dedim. “O halde sen Lopez Ayçasın!” dedi. (Üniversitedeyken kalçalarımın büyüklüğü ve şekli ile Jenifer Lopezin kalçarına benzerliği yüzünden bana bu lakabı takmışlardı). Bir anda şok oldum, nereden bilmişti benim Üniversitedeki lakabımı? Şaşkınlıkla yüzüne bakarken, “Beni tanıyamadın değil mi?” dedi...
Ses çok tanıdıktı, ama bü vücut benim kankim, sır ortağım, Cılız Cansu değildi. Utanarak, “Cılız Cansu?” dedim. “Evet, ta kendisi!” dedi. O anda dünyalar benim olmuştu. Cansu’yla Okuldan sonra hiç görüşememiştik, o ailesinin yanına Ankaraya dönmüştü. Ben halen şoktaydım, Cansuya, “Ne oldu sana böyle?” dedim. Cansu, “Anlatırım sonra!” diyerek konuşmasına devam etti. Epey bir sohbet ettik. İş için başvurmuştum, ama en iyi arkadaşımı bulmuştum. Eski günler filan derken, konu sonunda işe geldi.
- Ayçacığım, emin ol seni bu işe almak isterdim, ama bu kadro evli bir bayan için uygun bir iş değil! Fiziksel anlamda tam sana göre, ama kişilik olarak senin için hiç uygun değil!
- Nasıl yani? Ya sen sekreter aramıyormusun?
- Hayır sekreter değil, yönetici asistanı arıyorum ve bu asistan işinin dışında başka birçok hizmet verebilecek biri olmalı!
- Nasıl hizmetler?
- Söyletme bana, anladın!
- Yani aslında patronuna bir metres mi arıyorsun?
- Evet, senden gizleyecek değilim, bu yüzden sen olamazsın!
- Peki, ben yine de istediğimi söylersem?
- Nasıl yani Ayça?
- Evliliğim zaten bitmek üzere, cinselliği ise uzun zamandır yaşamıyorum, hem işe, hemde seksi bir erkeğe ihtiyacım var!
- Ama patronun seks talepleri farklıdır...
- Nasıl farklılıklar?
- Erkan bey fazlaca azgın bir adamdır ve anal seks ister, seks sırasında argo konuşulmasını sever ve ağza boşalmayı çok sever, ama ben hiç müsaade etmedim, bu güne kadar birkaç kez yüzüme boşalmasına izin verdim sadece!
- Sadece bunlar ise problem değil, kocamdan alışığım bunlara!
- Eminmisin?
- Kesinilikle!
- Peki, sen bilirsin! Aslında tanıdığım birinin olması işime gelir!
- Ne zaman iş başı yapabilirim?
- Şu an itibarı ile işe alındın, ancak birde patronun seni görmesi ve bir test yapması gerekiyor!
- Beni beğenmesi için nasıl hazırlanayım?
- Aslında özel birşey yapmana gerek yok, onun yanında, manken gibi kendi etrafında dönmen yeterli olacaktır. Kalçalarını gördüğünde, emin ol dibi düşecektir! Kalçalarını daha belirgin gösteren bir kıyafet tercih etmen yeterli. Maaşını yarınki mülakat belirleyecek!
- Peki anlaştık! Ne zaman görüşeceğim patronla?
- Ben ayarlarım, yarın öğleden sonra 14:30 civarında evinden aldırırım, sen hazırlan!
Sonra Cansu’nun yanından ayrıldım eve döndüm. Ertesi gün için hazırlık yaptım. Akşam kocam eve geldi, ona iş için kabul edileceğimi, ancak yarın bir mülakat olacağını söyledim. “Hayırlı olsun!” dedi. Sonra yemeği yedik, maç seyredip uykuya geçti öküz. Sabah uyandım kalkıp duşa girdim ve ağda v.s. bir güzel temizlik yaptım, giyinmeye başladım. Altıma, ön tarafı dantelli siyah bir tanga giydim, aynı çamaşır takımının sütyenini giydim üzerime, dar bir body ve altıma da siyah taytımı giydim, kalçalarımın bütün güzelliği ortada idi. Artık hazırdım. Saat 14:30 civarında Cansu bana araç gönderdi, evimden aldırdı ve şirkete geldik. Önce Cansu’nun yanına çıktım. Cansu önce beni tepeden tırnağa bir süzdü ve gülümseyerek, “Zilli, bugün kesin işe girdin!” dedi, sonra kalçama bir tokat attı, “Bunlara iyi bak!” dedi ve beraberce patronun odasına geçtik...
Patron Erkan bey bizi kapıda karşıladı. İçeri geçtik, önde Cansu, arkasında ben. Patronun beni arkadan iyice bir süzdüğüne eminim. Cansu bizi tanıştırdı. Erkan bey 35 yaşında, 1.80 boylarında, atletik yapılı, oldukça yakışıklı bir adamdı, resmen içim erimişti. Ve konuşmaya başladık. Erkan bey bana, “Cansu hanım sizi çok övdü ve bütün hizmetleri yerine getireceğinizi söyledi!” dedi. Ben de, “Evet, Cansu hanım bana gerekli bilgileri verdi ve işleri kısa zamanda bana devredecek, ama işbaşı yapmadan önce sizin bir mülakatınızın olacağını belirtti!” dedim. “Evet, öyle olacak! Cansu hanım bizi yalnız bırakabilir misiniz?” dedi. Cansu da, “Tabiefendim!” diyerek çıktı odadan. Erkan bey kapıyı kilitleyerek geri döndü...
Yanıma geldi, “Evet Ayça hanım, başlangıç maaşın 2.000 lira olacak ve mülakat başarına göre bu maaş konusunu çözeceğiz, hazırmısın?” dedi. “Evet hazırım, ama söylemek istediğim birşey var...” dedim. “Nedir?” dedi. “Bugün yapacaklarım, karşılıklı olarak, istekli olarak yaptığımızda daha güzel olacaktır diye düşünüyorum ve sizin bana verebileceğiniz zevklerin kat kat fazlasını size vermekten zevk duyacağım, sizce de uygunsa?” dedim. “Peki!” dedi. Ben yanından kalkıp, karşısında soyunmaya başladım. Önce body’mi çıkarttım ve sonra taytımı çıkartmaya başladım. Arkamı ona doğru dönerek, dizlerimi kırmadan, eğilerek, taytımı çıkartmayı bitirdiğimde, dudaklarını kalçalarımda hissettim ve öylece bir süre bekledim...
Sonra onu ayağa kaldırdım, önünde diz çöküp, kemerini ve fermuarını çözüp pantolonunu aşağı indirip, bokser’i üzerinden yarağını okşamaya başladım. Bokserini indirip yarağını dudaklarımın arasına alıp emmeye başladım. Yarağı gittikçe büyüyordu ve iyice sertleşmişti. Beni yukarı çekti ve dudaklarıma yapıştı, bir yandan kalçalarımı okşuyordu. Beni kucağına alıp masanın üzerine koydu ve boynumdan başlayarak, öpücükler kondurarak, önce göğüslerime ve en sonunda amıma geldi. Bunun ne kadar güzel birşey olduğunu ilk kez yaşıyordum ve muhteşemdi. Kısa sürede orgazm olmuştum bile. Onu yukarı çekip dudaklarına yapıştım. Sonra üzerimden kaldırıp, tekrar yarağını ağzıma alıp emmeye başladım. O ise, kafamdan tutmuş, ileri geri hareket ettiriyordu beni...
Yarağını olabildiğince şiddetli emiyor, arada bir ucuna kadar çıkartıp, ağzımın içinden çıkartmadan yarağının ucunda dilimle daireler çiziyordum. Muhteşem bir tadı vardı. Kalçalarından kavrayarak yarağını alabildiğim kadar ağzımın derinliklerine alarak emmeye devam ettim. Epeyce bir süre böyle devam ettim. Arada bir ağzımdan çıkartıp, taşaklarını emiyordum. Bir süre sonra Erkan bey, “Geliyorum!” dedi, hemen tekrar ağzıma aldım ve emmeye devam ettim, en sonunda ağzımın içinde patlamıştı. Şiddetle boşalıyordu. Her damlasını yuttum...
Erkan bey geçip kanepeye oturdu. Oldukça enerji sarf etmişti. O kanepede otururken, ben emekleyerek onun önüne geçtim ve tekrar yarağını ağzıma alıp emmeye başladım. Tekrar sertleşmişti. Bana iltifatlar yağdırıyordu. Ben ise zevkle yarağını emmeye devam ediyordum. İyice sertleştiğinde ayağa kalktım ve ona arkamı dönüp, aletini elimle amıma yerleştirip, üzerine oturmaya başladım. Bu sırada o da, “Harikasın!” diyor ve götümün deliğini parmaklıyordu. Birkaç kez oturup kalktım ve “Patronum benim götümü sikmek istiyor herhalde?” diyerek yukarı doğru kalkıp, yarağını göt deliğimin ağzına yerleştirip üzerine oturmaya başladım...
Köküne kadar almıştım artık götüme ve üzerinde inip çıkmaya başladım. Bir süre böyle devam ettikten sonra beni durdurdu ve “Yere in ve domal bakalım!” dedi. “Derhal efendim!” dedim, dört ayak oldum, kalçalarımı sallamaya başladım, “Hadi patronum, sik götümü!” diye inliyordum. Hemen arkama gelip yarağını götüme sokmaya başladı. Öyle şiddetle girip çıkıyordu ki anlatamam. Bu sırada ben de amımla oynamaya başlamıştım ve kısa süre tekrar orgazma ulaşmıştım bile. Erkan bey ise arkamda götümü sikerken, kendinden geçmiş bir vaziyette, “Seni orospu seni, işi aldın, hemde 5.000 lira maaşla, ama seni her gün amından götünden sikeceğim, hem de canım nerde isterse!” diyerek götüme köklüyor ve kalçalarıma tokat atıyordu. Ben ise zevkten uçuyordum, “Sik erkeğim, dağıt amımı götümü, istediğin zaman sik beni!” diye inliyordum, Erkan bey götüme çılgınca pompalıyordu...
Birden durdu ve “Biraz daha amının tadına bakalım Ayça hanım!” dedi. “Peki efendim!” dedim ve hemen götümden çıkartıp amıma kökledi. Öylesine sert girmişti ki amıma, anlatamam. Aldığım zevk ise dayanılmaz birşeydi. Kocam o kadar zaman beni sikmişti, ama yarağı daha büyük olmasına rağmen, Erkan bey kadar bana zevk verememişti. Ve patronum birkaç kez git gel yaptıktan sonra içimde şiddetle boşalmaya başladı. İyice boşalana kadar dörtayak pozisyonunda bekledik ve içimden çıktı. Üzerini giydi, bende giyindim ve önce kapının kilidini açtı, sonra masasına geçip telefon ile Cansu’yu aradı...
Biraz sonra Cansu geldi. Erkan bey Cansu’ya, “Evet, Ayça hanım artık resmen yönetici asistanımız oldu ve maaşı 5.000 lira!” dedi. Cansu şaşırmıştı, “5.000 mi?” dedi. Erkan bey de, “Evet öyle, senin yapmadığın şeyleri istekle yapıyor, bu nedenle öyle olacak! Hiçbir problem istemiyorum! Bu kararım hoşuna gitmediyse, istediğin zaman şirketten ayrılabilirsin, yada şirket içinde istediğin bir mevkiye kendini atayabilirsin!” dedi.
Cansu ile ben odadan çıkmak üzere kapıya yöneldik. Erkan bey arkamızdan bize seslendi, “Hanımlar ufaklığaveda etmeyecekmisiniz?” dedi. Döndüğümüzde yarağını çıkarmış ve kaldırmıştı. Önce Cansu yarağını biraz emdi, peşinden de ben emerek boşalttım. Toparlanıp çıkıyorduk ki, Erkan bey Cansu’ya seslendi, “Cansu hanım sizin şirketten ayrılmanızı istemiyorum, bundan sonra bu işi Ayça hanımla ikiniz beraber yapın!” dedi. Cansu, “Ama Erkan bey...” diyecek oldu, Erkan bey de, “Tartışma bitmiştir Cansu hanım, iyi günler!” diyerek konuyu kapattı.
Cansuyla birlikte Erkan beyin odasından çıkarken, kafamdan, bu işin bundan sonra daha da zevkli olacağı düşünceleri geçiyordu.
0 yorum:
Yorum Gönder