Dükkanımın yan sokağında, apartmanın giriş katında genç ve oldukça bakımlı bir türbanlı kız yaşıyordu. Dükkan kendime aitti ve o kızı uzunca bir süredir takip ediyordum. Çünkü öylesine güzel ve diri bir vücudu vardı ki, dükkanın önünden her geçtiğinde onu domaltıp bağırta bağırta siktiğimi hayal ederdim ve sikim taş gibi olurdu. Bir gün dükkanıma geldiğinde, heyecandan elim ayağıma dolaşıyordu, ama çaktırmamaya çalışıyordum. Adının Hilal olduğunu mahalledeki ufaklıklardan öğrenmiştim. Bilgisayar almıştı ve benden izlemek için film satın almaya gelmişti. Dükkanımda bilgisayar oyun ve film CD’leri satıyor, aynı zamanda bilgisayar tamiri yapıyordum. Hilali ilk defa bu kadar yakından görüyordum. Hilal filmleri incelerken, ben de çaktırmadan onu süzüyordum.
Hilal henüz 19-20 yaşlarındaydı. Boyu en az 1.70 vardı ve uzun topuklu ayakkabılarıyla daha da bir uzun gösteriyordu. Kilosuda boyuna göre oldukça idealdi, 50-55 kilo arasında mükemmel bir bombaydı. Saçları kumraldı ve sadece türbanının arasından birazı gözüküyordu. Masmavi gözleri, uzun siyah kirpiklerinin arasından gerçekten çok büyük gözüküyorlardı. Kaşları özenle alınmış, ince dik ve köşeliydiler. Dudakları dolgun ve çok etliydiler, adeta gel beni öp, etli dudaklarımı ısır diyorlardı. Hafif bir makyajı vardı, teni çok güzel olduğundan fazla bir makyaja ihtiyacı yoktu zaten. Gözlerinin altında çok hafif çilleri vardı ve bu ona ayriyeten çekici bir hava kazandırıyordu. Dudaklarına biraz pembemtırak bir ruj ve kirpiklerinin altına da gözlerinin rengiyle uyumlu mavi bir far çekmişti. Parfümünün kokusu başımı döndürüyordu.
Omuzları genişti ve spor yapmış atletler gibi kaslı ve yağsız bir vucudu vardı. Göğüsleri normalden çok daha iri yuvarlak ve dik duruyorlardı. Bunda, çok ince, yağsız, düz ve içine çekik olan belinin etkisi de büyüktü. Bacakları uzun ve biçimliydiler, geniş ama çıkık kalçalarıyla birlikte çok sert ve biçimli gözüküyorlardı. Uzun bacaklarını ayak bileklerine kadar kapatan, üst tarafı kıçına yapışıp külotunun çizgisini gösteren, alta doğrubollaşan, pileli siyah bir etek giymişti. Üzerinde dar ve göğüslerini sımsıkı saran, çizgili beyaz bir gömlek vardı. Ve içinden gözüken siyah dantelli sutyeni, o iri ve sert göğüsleri yanlardan sıkıştırmış olduğu için önlerden sanki patlayacakmış gibi düğmeleri zorluyorlardı. Göğüslerinin üzerine doğru tırmanan ve hemen üstünde biten baş örtüsü, iri memelerini daha da iri gösteriyordu. Kalbim yerinden fırlayacak gibiydi, sikim çoktan fırlamıştı bile.
Neyse, Hilal alacağı filmi seçti ve parasını ödeyip gitti. Daha sonraları, çok sık olmasa da dükkanıma arada bir gelip, bazen film, bazende oyun CD’si almayı sürdürdü. Ben de her geldiğinde yeni film ve oyunları ona gösterip, espri yaparak hem onu güldürüp hemde samimi olmaya çalışıyordum. Bunda azda olsa başarılı olmuştum. Bir gün suratı asık ve morali çok bozuk bir şekilde geldi ve konusu ayrılık olan bir film aldı. Herhalde sevgilisinden ayrıldı, bu kız nasıl bırakılır diye düşünüp, yine onu binbir çeşit pozisyonda siktiğimin fantazisini kurarken, “Moralim çok bozuk, evimize hırsız girmiş!” demez mi. “Evde yalnızım, korkudan bana uyku yok, şimdi de film alıp sabaha oturup hırsızı bekleyeceğim!” dedi ve gitti. Gece saat 22:00’ye geliyordu, dükkanı kapatmaya hazırlanıyordum ki, Hilal elinde film CD’siyle gelip, filmin çalışmadığını söyledi. Hemen dükkandaki bilgisayara taktım ve denedim. Bir problem yoktu. CD’yi alıp geri gitti. Ben de hemencecik niye gitti, keşke biraz daha kalsaydı da, konuşup o iri memeleri, dolgun köfte dudakları biraz daha yakından görebileydim diye kendi kendime sitem ederken, tak bir daha çıkıp gelmez mi!
CD’nin yine çalışmadığını söyledi. Ben de bilgisayarında bir problem olabileceğini söyledim. “Gelip bakabilirmisin?” dedi. “Ben de zaten kapatıyordum, beklersen hemen gelip bakarım!” dedim. Ve hızlıca dükkanı kapatıp, birlikte evine doğru yürümeye başladık. Heyecandan içim kıpır kıpırdı. Böyle bir fırsat bir daha elime geçmezdi. Kendi kendime, Tamam oğlum... bu fırsatı kaçırma, sonuna kadar git, ne olursa olsun.dedim. Zaten evde de tek başına olduğunu söylemişti ve şimdi de beni evine davet etmişti, demek ki o da bir şeyler düşünüyordu, ya da benim kalbim çok fesattı ve ben kendi kendime öyle gaz veriyordum. Neyse evine girdik. Acelem varmış gibi hemen bilgisayarın başına geçtim. Bilgisayar yatak odasında kuruluydu. Derli toplu temiz bir evi vardı ve de tek kişilik güzel bir yatağı. Onu o yatağa atıp sabaha kadar sikmek ne güzel olurdu diye iç geçirdim kendi kendime. Ben bilgisayarı kurcalarken, “Birşey içermisin?” diye sordu. Ben de, “Soğuk suyun varsa içerim.” dedim.
Suyumu getirmek için gittiğinde, çaktırmadan bilgisayarında neler var, ya da MSN adresini bulabilirmiyim diye kurcalarken, bir de ne göreyim? Bizim türbanlı Hilal bilgisayarına bir sürü pornofilm kaydetmiş. Tam isabet!dedim, bu kız çok azgın oğlum, sen ne yap et bu gece bu kızı sik bir güzel, sakın elinden kaçırma! dedim. Neyse Hilal suyumu getirip yanımdaki boş sandalyeye oturdu. İlk defa onu bu kadar yakından hissedebiliyordum. Sikim kazık gibi olmuştu. Sandalyedeki dimdik oturuşu, göğüslerini dışarıya şişirişi, sert ve diri kalçalarını geriye atışı beni çıldırtmıştı. Benim iskemle kısa kaldığından başım göğüslerinin hizasına geliyordu nerdeyse. Kafamı çevirmemle gömleğinin iki düğmesi arasında aralanan kısımdan içinin göründüğünü fark ettim. Zaten oldukça iri ve sert olan göğüslerini dar siyah dantelli bir sütyenle yandan sıkıştırınca, sutyeninden dışarı taşmış göğüsünün ucu nerdeyse fırlayacak gibi olmuş, hatta kahverengi başları siyah sutyeninin dantellerinin arasından nerdeyse hafifçe çıkmıştı.
Kendimi zorda olsa işime verdim ve bilgisayarını düzeltmeyi başarmıştım. “Tamam, oldu, çalışıyor!” dedim. Bilgisayara eğilip bakıp kontrol etti. Ben de o eğildiğinde çaktırmadan o dolgun memelerine bakıyordum. “Evet çalışyor!” deyip çok teşekkür etti ve borcunun nekadar olduğunu sordu. “Rica ederim, ne borcu? Suyumu verdin ya! Biraz da oturup o deniz mavisi gözlerindeki yıldızlar kadar parlak ışıltılara bakayım, bana yeter!” dedim. Hilal kıpkırmızı olmuştu, “Teşekkür ederim...” dedi kısık bir sesle. Belli ki çok hoşuna gitmişti bu yaptığım kompliman. Ağzım böyle durumlarda iyi laf yapar, elektriği yakalamıştım, devam et dedim kendi kendime. “O kadar güzel ve tatlısın ki, bazı geceler gökyüzündeki yıldızları seyrederken aklıma onlar kadar parlak gözlerin geliyor!” dedim. Utandı, “Böyle şeyler söyleme bana, ben çok etkilenirim!” dedi. Ben de bütün cesaretimi toplayıp, “Seni ilk gördüğüm günden beri hayal ediyorum!” dedim. Ne hayal ettiğimi soracağını bildiğim için böyle tuzak bir cümle kullanmıştım. Hemen oltaya geldi saf Hilal ve sordu. “Sana yakın olmayı, tenine dokunmayı, kokunu içime çekmeyi, sana sımsıkı sarılıp, o tatlı dudaklarını doyasıya öpmeyi!” diye söyleyiverdim hızlıca. Artık tepkisini bekliyordum. Ya, ‘Sen beni başka kızlarla karıştırdın!’ deyip tersleyecekti, ya da, ‘Eee?’ diyecekti. ‘Eee?’ derse bu iş tamamdı, o da beni istiyor anlamına gelecekti ve artık gerisi bana kalıyordu...
Kızarak, “Daha başka neler hayal ediyorsun?” dedi. Gözlerime bakamıyordu. “Tamam, sana hayal ettiklerimin hepsini göstereceğim!” dedim. Artık beklediğim an gelmişti, istediğim gibi yiyebilecek, belki de sikebilecektim Hilali. Ama nerden başlayacağıma karar veremiyordum. Hemen göğüslerine atlasam korkabilirdi. Bütün cesaretimle, yüzüne hiç bakmadan, yavaşça eteğinin üzerinden baldırlarını okşamaya başladım. Öylece oturuyor ve bana boş boş bakıyor, hiç tepki vermiyordu. Dar eteğinin üstünden uzun bacaklarının üst kısımlarını biraz okşayıp yavaşça aşağı doğru kaymaya başladım. Eteğinin yukarı kaldırıp altına elimi soktum ve tam dizinin altını tuttum. Bir an irkildi. Sonra ilk kez dokunulduğuna emin olduğum, hayallerimde canlandırdığım bacaklarını okşamaya başladım. Nefesinin hızlandığını fark ettim. Eteğini yukarı doğru çektim ve o sütun gibi uzun hafif bronz pürüzsüz bacaklara doğru eğilip baldırlarını öpmeye başladım. Sonra da dizlerimin üstüne çöküp eteğini daha da yukarı kaldırdım ve küloduna kadar yukarı ittim ve resmen bacaklarının üstüne saldırdım. O kadar kuvvetlice emdim ki baldırlarının amına yakın iç kısımlarını, bir an Hilal yerinden zıpladı, nefes nefese kalmıştı.
Hemencecik kalkıp, o etli dolgun dudaklarına yapışıp emmeye başladım. Bir yandan alt dudağını hafifçe ısırıp, diğer taraftanda dilimi o minik ağzından içeri sokarak diline değdirip onu azdırmaya çalışıyordum. Elimi de külodunun yukarısından içine sokup, o minicik kılsız amcığını okşayıp parmaklamaya çalışıyordum. Tekrar aşağıya indim. Amı mis gibi kokmaya başlamıştı ve çılgınlar gibi yalamak istiyordum amını. Bacaklarını açmak istedim, ama izin vermedi. Ben de sıkı sıkıya kapattığı bacaklarının tam üstüne gittim ellerimle baldırlarından tutup iki yana ayırdım. Herhalde biraz korkmuştu ki, sandalyede öylece oturuyordu. Dantelli külodunun yanlarından amına doğru dilimi uzatıyordum ve amına değemedikçe daha da çıldırıyordum. Dantelli külodunun üstünden o kadar çok dilledim ki o minicik amcığını, en sonunda bacakları gevşedi ve açıldı. Ben de başımı iki bacağının arasına soktum. Kalçalarına ellerimi arkadan yapışıtırıp doladım ki kaçmaya çalışmasın diye. O mis gibi kokan minicik siyah dantelli külodunu dişlerimle tutup yana çektim ve minicik kılsız amının üstünde yavaşça dilimi gezdirmeye başladım. Hafifçe dilimi kılsız daracık amında gezdiriyor, bazen klitorisini öpüyor, bazende amının dudaklarını ağzıma alıp emiyordum.
Çok geçmeden derin bir, “Ohhh!” çekti. İyice havasını bulmuştu, “Yeter artık!” dedi. Ama ben oralı olmadım tabi, bacaklarını omuzumdan yukarı atıp külodunu iyice kenara çektim ve o bal gibi tatlı minik kılsız amını daha bir iştahla yalamaya başladım. Sandalyede duramaz olmuştu, nerdeyse boşalacaktı. Hemen ayağa kalktım, arzuyla gözlerimin içine bakıyordu ve nerdeyse bayılacak gibiydi. Kalınlaşmış yarrağımı çıkardım ve eline verdim. Sonra ağzına doğru götürdüm. Yüzüme baktı, ama ben çoktan ağzına sokmuştum yarrağımı. Yarrağımın başını biraz ısırınca, yrrağımı çekip, dişlerini sürtmemesini, emmesini söyledim. Sonra tekrar diliyle dudakları arasına sıkıştırdım ve ağzına gidip gelmeye başladım. Bir elini tutup taşaklarıma götürdüm, taşaklarımı avuçladı. Çok azmıştım, hemen iki elimle kafasının arkasından tutup iyice sikime doğru bastırdım. Nefes alamıyordu. Sonra yavaşça ellerimi gevşettim ve ağzını am siker gibi sikmeye başladım. Sonradan onun da hoşuna gitmişti, sikimi içine çekip emiyor, ağzının içindeyken sıkıca tutuyor, dudaklarını daraltıyor, diliyle ucunu yalayıp, kafasını ileri geri ittirip sikimi dibine kadar ağzının içine sokup beni çıldırtıyordu. Ağzından çıkarttığında tükürükler sikimin tepesinden gömleğinin göğüs kısmına damlıyor, gömleği ıslatıp o diri göğüslerin daha da çok belirginleşmesini sağlıyordu.
Türbanının iki ucunu göğüslerinin üstünden yukarı çektim ki göğüslerini daha rahat görebileyim. Sikim ağzındayken gömleğinin düğmelerini açtım ve iri göğüslerini seyretmeye başladım. Sonra da damarlı ve koca yarrağımı o siyah dantelli sexy sütyeninin altından iki göğsünün ortasına sokup iri göğüslerini de yandan ellerimle sıkıştırıp, dolgun ve sert silikonlu gibi duran göğüslerinin arasına sikimi yavaşça gömdüm ve sürttürmeye başladım. Şimdi de göğüslerini sikiyordum. Hilalin iri, sıkıştırılmış ve sert göğüslerinin arasında sikimi git gel yaptırtmak müthiş bir duyguydu, tarif edilemeyecek kadar çok zevk alıyordum. Şimdi iki elimle de türbanını kafasının arkasından sıkıca tutarak başını sikime doğru bastırarak git gel yaptırıyordum. Adeta göğüslerinin arasından hem memelerini hem ağzını sikiyordum. Minik ağzına, o etli ve kalın dudaklarının arasına sikimin kafasını sokup sokup çıkartıyordum. O da yarrağımın zevkten mosmor olmuş kalın tepesini minik ağzının içine sokup emiyor, içine çekiyor sonra çıkartıp dilinin ucunu üstünde gezdiriyor dilinle damarları takip ediyor ve tükürükleyip tekrar o etli mosmor dudaklarının arasından minik ağzının içine sokup emiyordu.
Hilal de müthiş azmıştı. Amının vıcık vıcık olduğunu hayal ediyordum. O sulu amcığa sokup sokup çıkarmak ne zevkli olurdu. Ama onun o güzel götünü sikmek, deliğini yalayıp emmek, daha çok arzu uyandırıyordu içimde. Daha sonra kucağıma aldım ve dantelli sütyeninin üzerinden göğüslerini ısırmaya başladım. Siyah dantelli sutyeninin dantelleri arasından şişkin göğüslerinin uçlarını ağzımın içine alıyor, emiyor, içime çekiyor ve dişlerimin arasına alıp eziyordum. Çok sert ve yuvarlaktılar. İki iri, hafif bronz ve uçları kahverengi, üzüm büyüklüğünde uçları olan göğüslerini yavaşça avuçladım. Ellerimin içinde gittikçe sertleştiğini hissediyordum. Sonra sutyenini aşağıya indirdim ve tekrar o taş gibi dimdik, birbirine yakın duran yuvarlak ve diri göğüslerini uçlarını ağzıma alıp emmeye başladım. Hilalin yüzüne baktım, “Yeter! Gerçekten bayılacam, hayatta böyle bir şey ilk kez başıma geliyor!” dedi.
Ben de artık daha fazla dayanamayıp, hayallerini kurduğum o muhteşem kıçı dağıtmak için, ayağa kaldırdım ve yatağa götürdüm Hilali. Ellerinin ve dizlerinin üstünde domalttım. Elimle o ipincecik belinden aşağı doğrubastırarak, o yusyuvarlak iri sert ve diri kalçalarını dışarı çıkarmasını sağladım. Birden panik yaptı ve eliyle amını tutarak, “Bakireyim, olmaz!” dedi. Ben ise sadece o güzel götünü ona büyük bir zevk vererek sikeceğimi söyledim. Nedense buna itiraz etmedi, “Tamam, ama acıtmadan yap, ilk olacak...!” dedi. Artık o da had safhada azmıştı ve yarrağımın tadını öğrenmek istiyordu. Hilalin kafasını elimle bastırıp yatağa gömdüm, dolgun ve diri kalçalarını yukarı doğru kaldırdım. Dar ve uzun eteğini sırtına doğru topladım. O güzel götünün bütün güzelliği yuvarlak hatlarıyla karşımdaydı şimdi. İri ama sert ve kaslı götü belli ki hiç ellenmemiş ve sikilmemişti. Dantelli siyah minik daracık külodunu kalçalarından aşağı bacaklarına doğru çektim. Offf!! Bu güzel götü hemen sikmemek için kendimle mücadele ediyordum.
“Lütfen dikkat et, kızlığıma zarar gelmesin...” dedi. Bir elimi amına götürüp yavaşça okşarken, domalmış götün durdurduğum pozisyonundan dolayı iyice açılmış olan dar göt deliğine doğru ağzımı yaklaştırdım. Gerçekten çok temizdi, ne amında ne götünde hiç kıl yoktu ve çok pürüzsüzdü. Çokta güzel, kendisine has çekici bir kokusu vardı amının ve götünün. Belki de amının salgıladığı zevk suyundan geliyordu o sikimi şahlandıran güzel aromatik koku. Ağzımı o minik daracık hiç açılmamış amcığına doğru götürüp yalamaya başladım. Hoşuna gitmişti, kıpırdanmaya, kalçalarını oynatmaya başladı ve derin bir, “Ohhhh!” sesi yükseldi o etli dudaklarının arasından. “Daha çok yala, daha derine sok dilini! İçimi em, dilini sok içime, hızlı hızlı dilinle sik beni erkeğim!” diye komut verdi bana. Ben de amının içini emiyor, akan zevk suyunu içiyor, dilimi daha da derine sokup sokup çıkartıp onu zevkten delirtmeye çalışıyordum. Çok feci inlemeye başlamıştı, “Ahh... Ohhh... Sik beni!” diyordu durmadan, müthiş azmıştı Hilal.
Şimdi sol elimimin işaret parmağını amının suyuna bandırıp yavaşça o sert kaslı götünün deliğinin üstünde gezdiriyor, adeta içine girmeye çalışan bir matkap gibi sokmaya çalışıyordum. Ama götünün deliği çok dardı, belli ki hiç yarrak ve parmak girmemişti. Parmağımı biraz daha amının suyuyla ıslattıktan sonra sert bir şekilde taş gibi kalçalarının arasındaki minik göt deliğine sokmaya başladım. Parmağımı kurt gibi ilerletiyor, bazende içinde döndürerek yavaşça sokmaya çalışıyordum daracık deliğinin içine. “Acıyor! Çıkart! Ahhh!” diye bağırıp elimi dışarı doğru itmeye, kıçını sallamaya başladı. Parmağımı götünün içinde hareketsiz bırakıp, Hemen amına ağzımla öyle bir yapışıp emmeye başladım ki, acı çığlıkları zevk inlemelerine dönüşmüştü. Şimdi parmağımı içinde oynatıyor, yavaşça sokup sokup çıkartıyordum. Hilalin götü parmağıma alışmıştı ve onun da hoşuna gitmeye başlamıştı ki, kalçalarını sağa sola döndürüp, parmağımı iyice içine almaya çalışıyordu. “Götümü sik artık! Hazırım, dağıt götümü! Yarrağını sok dibine kadar!” diye inlemeye başladı.
Yarrağım taş gibi olmuştu, hiç bu kadar kalın ve sert olduğunu görmemiştim. Tepesi kan basıncında mosmor olmuştu ve her tarafından damarlar fışkırıyordu. Hilalin götüne girince çıkacak çığlığı hayal etmeye başladım. Şimdi parmağımı götünün minik deliğinden çıkartıp, kalçalarını öpüp, götünün deliğini yalayıp emmeye başladım. Ve göt yalamayı hiç bu kadar istememiştim. Şimdi orta ve işaret parmaklarımı o minik amının suyuna bandırıp yavaşça götünün deliğinden içeriye doğru kaydırdım. Yüz ifadesinden abladığım kadarıyla birazacıtmıştım. Hemen amını ve götünü daha bir iştahla yalayıp emmeye başladım. Sonra parmaklarımı yavaşça götüne sokup çıkartıyordum. Önce yavaşça, daha sonra alışınca hızlı hızlı sokup çıkartmaya başladım. O güzel dar göt deliği iki parmağıma da alışmıştı artık. Hızlı hızlı ve ritmli bir şekilde Hilalin götüne parmaklarımı sokuyor, çıkartıyor, içinde döndürüyor, kuruyunca da tekrar amının suyunu parmaklarımı bandırıp götüne sokup, ıslak tutarak tahriş olmasını engelliyor, acı çekmesini azaltıyor ve daha çok zevk almasını sağlıyordum. Parmaklarımla Hilalin o güzel götünü adeta sikiyordum.
Kafayı yiyebilirdim, yatakta iç çamaşırıyla dizlerinin üstünde domalmış eteği ve türbanı çıkartılmadan kafası yatağa gömülmüş, manken gibi bir afet ve ben onun arkasına geçmişim, amını yalarken domaltmış götünü de parmaklarımla sokup sikiyorum. Daha fazla dayanamadım ve dizlerimin üstünde doğrulup arkasına geçtim, önce kalın ve damarlı yarrağımı bir müddet alttan amına sürterek daha çok zevk almasını sağladım ve sikimin amının o güzel kokulu suyuyla ıslanmasını sağladım, sonra da taş gibi olmuş semsert yarrağımı götünün minicik mor deliğine dayadım, beline doğru hafifçe bastırıp kalçalarını iyice dışa vermesini sağladım, kalçalarından tutup yavaşça kaslı götünün içine doğru yarrağımın tepesini ittirdim. Biraz zorladım, ama götünün bakire dar deliği izin vermedi. Sonra iki elimle kalçalarını iyice kavradım, götünün yanaklarını iki yana doğru çekip iyice açtım götünü ve o muhteşem minicik deliğini ortaya çıkarttım. Hiç bu kadar güzel manzara görmemiştim. Kuvvetlice içine bastım sikimi...
Yarrağımın içine girmesiyle bağırması bir oldu, “Canım çok yandı! Ahhh! Çıkart, istemiyorumm!” diye. Alışması, acısının hafiflemesi için, önce kalın yarrağımı dar deliğinin içinde bir müddet hareketsiz tuttum, daha sonra yavaşça sikimi götüne sokup çıkarmaya, pompalamaya başladım. Damarlı kalın yarrağım içinde yavaşça gidip geliyor, götünü yarıyor, adeta parçalıyordu. Acısından elleriyle yorganı sıkıyor, dişleriyle de çarşafı almış ağzına ısırıyordu, o güzel mavi gözlerinden hafifçe yaşlar gelmeye başlamıştı güzel Hilalimin. Acısını azaltmak için hemen amını okşayıp, parmaklarımı amcığının içine doğru soktum. Ama fazla sokmadım, yoksa kızlığınıbozabilirdim. O pembe küçük amını parmaklarımla hafifça okşarken, yavaşça da yarrağımı o dar göt deliğine sokup sokup çıkartmaya başladım. Amacım amından çıkan zevk dalgasının götündeki baskıyı ve acıyı azaltmasıydı. Bir müddet sonra kendini gevşetti ve geriye doğru ittirmeye başladı. İşte şimdi tam kıvama gelmişti. Artık bu sert kalçaları rahatça sikecek, götünün deliğine istediğim kadar hızlı sokup, dibine kadar abanabilecektim.
“Ohh! Sik götümü erkeğim! Artık ordan hiç çıkma!” diye inledi. Zevk almaya başlamıştı, sanki götü sikimi emiyor, kocaman yarrağımı içinde kaybediyordu. Hilalin götünü hayvanlar gibi sikiyordum, kudurmuş köpekler gibi ellerimle kalçalarını iki yana çekip iyicene gerdiğim o güzel diri götünün minik ve dar deliğinesikimi hızlı hızlı sokup çıkartıyordum. Hızlı hızlı sokup çıkarmaktan, götünü yarmaktan ter içinde kalmıştım. O kadar tatlı, sıcak ve daracıktı ki götünün içi, sanki alev alev yanıyordu. Sıcaklığı yarrağımı öyle bir şehvetlendirmişti ki, götünün en derinine doğru girip çıkmaktan kendine hafif kaygan bir yol yapmıştı artık. Götünün sikilmesinden aldığı zevkle o tatlı amından damlayan zevk sularını parmaklarıma sürdükten sonra bir elimle türbanını saçlarıyla tutup geriye çektim ve diğer elimi de amının suyuna bandırmış olduğum işaret parmağımı o güzel dolgun ve etli dudaklarının arasından ağzının içine sokup emdirttim. Belli ki çok hoşuna gitmişti, kafasını türbanının yanlarından fırlamış uzun saçlarını savurup, dilini dışarı çıkartıp parmaklarımı yalayıp emmeye çalışıyordu. “Sik götümü! Dağıt, parçala, dibine kadar sok erkeğim!” diye zevk çığlıkları attıkça beni daha da kudurtuyordu...
Artık götüne öyle hızlı bir şekilde girip çıkıyordum ki sikimin götüne giriş çıkışını takip edemiyordum. Offff! Türbanlı götü sikmek muhteşemdi. Götünün içi daracıktı ve inanılmaz sıcaktı. Götünün deliği sikimin her tarafını sıkmıştı. Çok dar olduğu için girip çıkarken de o kadar çok zevk veriyordu ki, neredeyse kendimden geçecektim. Ensesinden ellerimle tutup iyice kendime doğru çektim ve sikimi götünün içine tamamen yerleştirdim. Ellerimi o diri ve iri göğüsleri çevreleyen siyah dantelli sutyene yapıştırdım ve o sert göğüsleri avuçlarımın arasında hoyratça sutyeninini üstünden okşayıp sıkmaya başladım. Dantelli sutyenini aşağı çekip göğüslerini avuçlayıp, zevkten şişmiş uçlarını parmaklarımın arasında ezip sıkmaya başladım. “Ahhh! Parçala göğüslerimi erkeğimmm!” diye inledi. Hilal öyle çok zevk alıyordu ki, ter içinde kalmıştı ve artık zevkten sadece anlamsız böğürtüler çıkartıyordu.
Artık o güzel götünün dar deliğini iyice açmıştım ve bütün vucüdumun ağırlığınıda kullanarak sikimi dibine kadar köklüyordum. Hilalin adeta takatı kalmamış, kalçalarını havada tutacak gücü kesilmişti. Ben ise matkap gibi götünü deliyor, sikimi kah hızlı hızlı, kah yavaş, ama bütün gücümle götünü dövüyor, bir daha sikecek fırsatım olmaz diye mümkün olduğunca kendimi tutup, götünü şikişimi uzatmaya çalışıyordum. Domalmış götünü iyice yatağa yapıştırmıştı, açımız bozulmuştu, ama yarrağım götüne yol yaptığı için deliğe matkap gibi girip çıkıyordu. Hilalin titreyerek, acayip sesler çıkartarak boşaldığını hissettim. Hilali götten orgazm etmiştim. Artık gücü kalmamıştı, götünü tamamen dağıtmıştım. O ne muhteşem bir göttü. Kalçalarını tamamen aşağı indirmiş, yatakta yarı baygın bir şekilde yatıyordu...
Sikimi götünden yavaşça çıkarttım ve Hilali yatakta doksan derece yan çevirdim, bacaklarını karnına doğruittirip, götünün deliğinin tamamen dışarıya çıkmasını sağladım. Ben de götünün deliğinin yanında dizlerimin üstüne çömelip yatağa oturdum ve bacaklarımı aralayıp onun götünün deliğini sikime doğru çektim. Açılmış götüne sokmadan önce biraz amının suyunun üstünde kaydırdım ve amının o güzel suyuyla tamamen kaplanmış olan yarrağımı götüne hızlıca geçirdim. “Offf! Acıdı!” diye kısık bir çığlık attı. Bu pozisyonda da yarrağımın tamamı taşşaklarıma kadar girmişti. Götünün en derinlerinde sikimin baskısını, içindeki yarrağımın kıvranışını hissediyordu artık Hilal. O semsert kalçalarının arasındaki mor deliğine her soktuğumda kısık çığlıklar atıyordu. Şimdi göğüslerine ve yüzüne daha yakındım. Semsert memeleri, ben götünü vurdukça, sokup çıkardıkça, dövdükçe, hopluyor zıplıyor, kendi çevrelerinde tur atıyorlardı. Şak şuk giriş sesleri beni ve onu çıldırtıyordu.
Koca göğüslerini ellerimle tutup kendime doğru çektim, kafamı yaklaştırıp uçlarını yalamaya başladım. Uçlarını dişlerimle öyle bir sıkıp ısırmışım ki, uçları mosmor şişmeye başladılar hemen. Artık benim de takatim kalmamıştı, ama bu güzel götü bırakmakta istemiyordum. Bundan dolayı öyle çok giriş çıkış yapıyordum kigötüne, deliğinin etrafı kızarmaya başlamıştı. Ama ikimizin de umurunda değildi. Zevkten kendimizden geçmiş vaziyette Hilali altımda götünden sikerek inletiyordum. Arada sırada da sikimi götünün en dibine kadar abanıp sokuyor, bir müddet hareketsiz bıraktıktan sonra, içindeyken kalçalarım yardımıyla sikime daireler çizdirip yarrağımı götünün en ulaşılmaz yerlerine doğru döndürüyordum. Bu onu çıldırtıyordu. Saçlarını sağa sola savurup, dişlerini çarşafa geçirip, kendini geriye doğru ittirip, sikimin en dibini taşşaklarıma kadar içine almaya çalışıyordu...
Daha fazla dayanamadım ve sıcacık götünün en derininde patladım. Spermlerim şelale gibi fışkırıyordu içinde. Öyle hızlı pompalıyordum ki döllerimi içine, sıcak spermlerimi içine fışkırtırken kasılarak daha da hayvanca abanıyor, adeta yırtıyordum dar deliğini. O minicik göt deliğinin içine sanki sikimin hepsini sığdırıp götünü parçalamak istiyordum. Zevkten kendimden geçmiştim. Hilal de titreyerek boşalıverdi ikinci defa. Zevkten ve boşalmaktan ter içinde kalmış, ıslak bedeni çok sexy bir şekilde parlıyordu. Terden yapış yapış olmuştuk. Hilal kendinden geçmiş, yatakta kasılıp hafifçe inliyordu güzel götlüm. Oluk oluk akıyordu döllerim götünün içine. Beyaz spermlerim yavaşça götünün artık kıpkırmızı olmuş minik deliğinden hafifçe sızmaya başlamışlardı...
Hemen hala dimdik olan yarrağımı götünden çıkarttım ve birazda ağzına verip, bütün döllerimi yalattım ona. Hilal şehvetle hepsini yalamış, yarrağımı ağzına alıp içinde kalan ne varsa emip yutmuştu. Daha yokmu, daha daha istiyorum dercesine sikimi emip kasfasını somuruyordu. Hala sert olan yarrağımı iyice yalayıp temizledikten sonra kendimizi yatağın üzerine bıraktık ve öylece hiç konuşmadan bir müddet yattık. Bu ne muhteşem, ne azgın bir kızdı yaa! Sessizliği telefonun zili bozdu, annesi merak edip aramış. O gece dinlene dinlene, Hilalin güzel götünü sabaha kadar, taşşaklarımda döl kalmayana kadar siktim. Kaç kere boşaldığımızı bilmiyorum, ama sabah sikimin her tarafı zonkluyordu. Gün aydınlandığında artık giyinip telefon numarasını aldım ve oradan ayrıldım. Ne müthiş bir geceydi ama! Artık Hilalin o güzel götünü her fırsatta sikiyorum, parçalıyorum, dağıtıyorum. O da bundan çok memnun, bende...
Hilal henüz 19-20 yaşlarındaydı. Boyu en az 1.70 vardı ve uzun topuklu ayakkabılarıyla daha da bir uzun gösteriyordu. Kilosuda boyuna göre oldukça idealdi, 50-55 kilo arasında mükemmel bir bombaydı. Saçları kumraldı ve sadece türbanının arasından birazı gözüküyordu. Masmavi gözleri, uzun siyah kirpiklerinin arasından gerçekten çok büyük gözüküyorlardı. Kaşları özenle alınmış, ince dik ve köşeliydiler. Dudakları dolgun ve çok etliydiler, adeta gel beni öp, etli dudaklarımı ısır diyorlardı. Hafif bir makyajı vardı, teni çok güzel olduğundan fazla bir makyaja ihtiyacı yoktu zaten. Gözlerinin altında çok hafif çilleri vardı ve bu ona ayriyeten çekici bir hava kazandırıyordu. Dudaklarına biraz pembemtırak bir ruj ve kirpiklerinin altına da gözlerinin rengiyle uyumlu mavi bir far çekmişti. Parfümünün kokusu başımı döndürüyordu.
Omuzları genişti ve spor yapmış atletler gibi kaslı ve yağsız bir vucudu vardı. Göğüsleri normalden çok daha iri yuvarlak ve dik duruyorlardı. Bunda, çok ince, yağsız, düz ve içine çekik olan belinin etkisi de büyüktü. Bacakları uzun ve biçimliydiler, geniş ama çıkık kalçalarıyla birlikte çok sert ve biçimli gözüküyorlardı. Uzun bacaklarını ayak bileklerine kadar kapatan, üst tarafı kıçına yapışıp külotunun çizgisini gösteren, alta doğrubollaşan, pileli siyah bir etek giymişti. Üzerinde dar ve göğüslerini sımsıkı saran, çizgili beyaz bir gömlek vardı. Ve içinden gözüken siyah dantelli sutyeni, o iri ve sert göğüsleri yanlardan sıkıştırmış olduğu için önlerden sanki patlayacakmış gibi düğmeleri zorluyorlardı. Göğüslerinin üzerine doğru tırmanan ve hemen üstünde biten baş örtüsü, iri memelerini daha da iri gösteriyordu. Kalbim yerinden fırlayacak gibiydi, sikim çoktan fırlamıştı bile.
Neyse, Hilal alacağı filmi seçti ve parasını ödeyip gitti. Daha sonraları, çok sık olmasa da dükkanıma arada bir gelip, bazen film, bazende oyun CD’si almayı sürdürdü. Ben de her geldiğinde yeni film ve oyunları ona gösterip, espri yaparak hem onu güldürüp hemde samimi olmaya çalışıyordum. Bunda azda olsa başarılı olmuştum. Bir gün suratı asık ve morali çok bozuk bir şekilde geldi ve konusu ayrılık olan bir film aldı. Herhalde sevgilisinden ayrıldı, bu kız nasıl bırakılır diye düşünüp, yine onu binbir çeşit pozisyonda siktiğimin fantazisini kurarken, “Moralim çok bozuk, evimize hırsız girmiş!” demez mi. “Evde yalnızım, korkudan bana uyku yok, şimdi de film alıp sabaha oturup hırsızı bekleyeceğim!” dedi ve gitti. Gece saat 22:00’ye geliyordu, dükkanı kapatmaya hazırlanıyordum ki, Hilal elinde film CD’siyle gelip, filmin çalışmadığını söyledi. Hemen dükkandaki bilgisayara taktım ve denedim. Bir problem yoktu. CD’yi alıp geri gitti. Ben de hemencecik niye gitti, keşke biraz daha kalsaydı da, konuşup o iri memeleri, dolgun köfte dudakları biraz daha yakından görebileydim diye kendi kendime sitem ederken, tak bir daha çıkıp gelmez mi!
CD’nin yine çalışmadığını söyledi. Ben de bilgisayarında bir problem olabileceğini söyledim. “Gelip bakabilirmisin?” dedi. “Ben de zaten kapatıyordum, beklersen hemen gelip bakarım!” dedim. Ve hızlıca dükkanı kapatıp, birlikte evine doğru yürümeye başladık. Heyecandan içim kıpır kıpırdı. Böyle bir fırsat bir daha elime geçmezdi. Kendi kendime, Tamam oğlum... bu fırsatı kaçırma, sonuna kadar git, ne olursa olsun.dedim. Zaten evde de tek başına olduğunu söylemişti ve şimdi de beni evine davet etmişti, demek ki o da bir şeyler düşünüyordu, ya da benim kalbim çok fesattı ve ben kendi kendime öyle gaz veriyordum. Neyse evine girdik. Acelem varmış gibi hemen bilgisayarın başına geçtim. Bilgisayar yatak odasında kuruluydu. Derli toplu temiz bir evi vardı ve de tek kişilik güzel bir yatağı. Onu o yatağa atıp sabaha kadar sikmek ne güzel olurdu diye iç geçirdim kendi kendime. Ben bilgisayarı kurcalarken, “Birşey içermisin?” diye sordu. Ben de, “Soğuk suyun varsa içerim.” dedim.
Suyumu getirmek için gittiğinde, çaktırmadan bilgisayarında neler var, ya da MSN adresini bulabilirmiyim diye kurcalarken, bir de ne göreyim? Bizim türbanlı Hilal bilgisayarına bir sürü pornofilm kaydetmiş. Tam isabet!dedim, bu kız çok azgın oğlum, sen ne yap et bu gece bu kızı sik bir güzel, sakın elinden kaçırma! dedim. Neyse Hilal suyumu getirip yanımdaki boş sandalyeye oturdu. İlk defa onu bu kadar yakından hissedebiliyordum. Sikim kazık gibi olmuştu. Sandalyedeki dimdik oturuşu, göğüslerini dışarıya şişirişi, sert ve diri kalçalarını geriye atışı beni çıldırtmıştı. Benim iskemle kısa kaldığından başım göğüslerinin hizasına geliyordu nerdeyse. Kafamı çevirmemle gömleğinin iki düğmesi arasında aralanan kısımdan içinin göründüğünü fark ettim. Zaten oldukça iri ve sert olan göğüslerini dar siyah dantelli bir sütyenle yandan sıkıştırınca, sutyeninden dışarı taşmış göğüsünün ucu nerdeyse fırlayacak gibi olmuş, hatta kahverengi başları siyah sutyeninin dantellerinin arasından nerdeyse hafifçe çıkmıştı.
Kendimi zorda olsa işime verdim ve bilgisayarını düzeltmeyi başarmıştım. “Tamam, oldu, çalışıyor!” dedim. Bilgisayara eğilip bakıp kontrol etti. Ben de o eğildiğinde çaktırmadan o dolgun memelerine bakıyordum. “Evet çalışyor!” deyip çok teşekkür etti ve borcunun nekadar olduğunu sordu. “Rica ederim, ne borcu? Suyumu verdin ya! Biraz da oturup o deniz mavisi gözlerindeki yıldızlar kadar parlak ışıltılara bakayım, bana yeter!” dedim. Hilal kıpkırmızı olmuştu, “Teşekkür ederim...” dedi kısık bir sesle. Belli ki çok hoşuna gitmişti bu yaptığım kompliman. Ağzım böyle durumlarda iyi laf yapar, elektriği yakalamıştım, devam et dedim kendi kendime. “O kadar güzel ve tatlısın ki, bazı geceler gökyüzündeki yıldızları seyrederken aklıma onlar kadar parlak gözlerin geliyor!” dedim. Utandı, “Böyle şeyler söyleme bana, ben çok etkilenirim!” dedi. Ben de bütün cesaretimi toplayıp, “Seni ilk gördüğüm günden beri hayal ediyorum!” dedim. Ne hayal ettiğimi soracağını bildiğim için böyle tuzak bir cümle kullanmıştım. Hemen oltaya geldi saf Hilal ve sordu. “Sana yakın olmayı, tenine dokunmayı, kokunu içime çekmeyi, sana sımsıkı sarılıp, o tatlı dudaklarını doyasıya öpmeyi!” diye söyleyiverdim hızlıca. Artık tepkisini bekliyordum. Ya, ‘Sen beni başka kızlarla karıştırdın!’ deyip tersleyecekti, ya da, ‘Eee?’ diyecekti. ‘Eee?’ derse bu iş tamamdı, o da beni istiyor anlamına gelecekti ve artık gerisi bana kalıyordu...
Kızarak, “Daha başka neler hayal ediyorsun?” dedi. Gözlerime bakamıyordu. “Tamam, sana hayal ettiklerimin hepsini göstereceğim!” dedim. Artık beklediğim an gelmişti, istediğim gibi yiyebilecek, belki de sikebilecektim Hilali. Ama nerden başlayacağıma karar veremiyordum. Hemen göğüslerine atlasam korkabilirdi. Bütün cesaretimle, yüzüne hiç bakmadan, yavaşça eteğinin üzerinden baldırlarını okşamaya başladım. Öylece oturuyor ve bana boş boş bakıyor, hiç tepki vermiyordu. Dar eteğinin üstünden uzun bacaklarının üst kısımlarını biraz okşayıp yavaşça aşağı doğru kaymaya başladım. Eteğinin yukarı kaldırıp altına elimi soktum ve tam dizinin altını tuttum. Bir an irkildi. Sonra ilk kez dokunulduğuna emin olduğum, hayallerimde canlandırdığım bacaklarını okşamaya başladım. Nefesinin hızlandığını fark ettim. Eteğini yukarı doğru çektim ve o sütun gibi uzun hafif bronz pürüzsüz bacaklara doğru eğilip baldırlarını öpmeye başladım. Sonra da dizlerimin üstüne çöküp eteğini daha da yukarı kaldırdım ve küloduna kadar yukarı ittim ve resmen bacaklarının üstüne saldırdım. O kadar kuvvetlice emdim ki baldırlarının amına yakın iç kısımlarını, bir an Hilal yerinden zıpladı, nefes nefese kalmıştı.
Hemencecik kalkıp, o etli dolgun dudaklarına yapışıp emmeye başladım. Bir yandan alt dudağını hafifçe ısırıp, diğer taraftanda dilimi o minik ağzından içeri sokarak diline değdirip onu azdırmaya çalışıyordum. Elimi de külodunun yukarısından içine sokup, o minicik kılsız amcığını okşayıp parmaklamaya çalışıyordum. Tekrar aşağıya indim. Amı mis gibi kokmaya başlamıştı ve çılgınlar gibi yalamak istiyordum amını. Bacaklarını açmak istedim, ama izin vermedi. Ben de sıkı sıkıya kapattığı bacaklarının tam üstüne gittim ellerimle baldırlarından tutup iki yana ayırdım. Herhalde biraz korkmuştu ki, sandalyede öylece oturuyordu. Dantelli külodunun yanlarından amına doğru dilimi uzatıyordum ve amına değemedikçe daha da çıldırıyordum. Dantelli külodunun üstünden o kadar çok dilledim ki o minicik amcığını, en sonunda bacakları gevşedi ve açıldı. Ben de başımı iki bacağının arasına soktum. Kalçalarına ellerimi arkadan yapışıtırıp doladım ki kaçmaya çalışmasın diye. O mis gibi kokan minicik siyah dantelli külodunu dişlerimle tutup yana çektim ve minicik kılsız amının üstünde yavaşça dilimi gezdirmeye başladım. Hafifçe dilimi kılsız daracık amında gezdiriyor, bazen klitorisini öpüyor, bazende amının dudaklarını ağzıma alıp emiyordum.
Çok geçmeden derin bir, “Ohhh!” çekti. İyice havasını bulmuştu, “Yeter artık!” dedi. Ama ben oralı olmadım tabi, bacaklarını omuzumdan yukarı atıp külodunu iyice kenara çektim ve o bal gibi tatlı minik kılsız amını daha bir iştahla yalamaya başladım. Sandalyede duramaz olmuştu, nerdeyse boşalacaktı. Hemen ayağa kalktım, arzuyla gözlerimin içine bakıyordu ve nerdeyse bayılacak gibiydi. Kalınlaşmış yarrağımı çıkardım ve eline verdim. Sonra ağzına doğru götürdüm. Yüzüme baktı, ama ben çoktan ağzına sokmuştum yarrağımı. Yarrağımın başını biraz ısırınca, yrrağımı çekip, dişlerini sürtmemesini, emmesini söyledim. Sonra tekrar diliyle dudakları arasına sıkıştırdım ve ağzına gidip gelmeye başladım. Bir elini tutup taşaklarıma götürdüm, taşaklarımı avuçladı. Çok azmıştım, hemen iki elimle kafasının arkasından tutup iyice sikime doğru bastırdım. Nefes alamıyordu. Sonra yavaşça ellerimi gevşettim ve ağzını am siker gibi sikmeye başladım. Sonradan onun da hoşuna gitmişti, sikimi içine çekip emiyor, ağzının içindeyken sıkıca tutuyor, dudaklarını daraltıyor, diliyle ucunu yalayıp, kafasını ileri geri ittirip sikimi dibine kadar ağzının içine sokup beni çıldırtıyordu. Ağzından çıkarttığında tükürükler sikimin tepesinden gömleğinin göğüs kısmına damlıyor, gömleği ıslatıp o diri göğüslerin daha da çok belirginleşmesini sağlıyordu.
Türbanının iki ucunu göğüslerinin üstünden yukarı çektim ki göğüslerini daha rahat görebileyim. Sikim ağzındayken gömleğinin düğmelerini açtım ve iri göğüslerini seyretmeye başladım. Sonra da damarlı ve koca yarrağımı o siyah dantelli sexy sütyeninin altından iki göğsünün ortasına sokup iri göğüslerini de yandan ellerimle sıkıştırıp, dolgun ve sert silikonlu gibi duran göğüslerinin arasına sikimi yavaşça gömdüm ve sürttürmeye başladım. Şimdi de göğüslerini sikiyordum. Hilalin iri, sıkıştırılmış ve sert göğüslerinin arasında sikimi git gel yaptırtmak müthiş bir duyguydu, tarif edilemeyecek kadar çok zevk alıyordum. Şimdi iki elimle de türbanını kafasının arkasından sıkıca tutarak başını sikime doğru bastırarak git gel yaptırıyordum. Adeta göğüslerinin arasından hem memelerini hem ağzını sikiyordum. Minik ağzına, o etli ve kalın dudaklarının arasına sikimin kafasını sokup sokup çıkartıyordum. O da yarrağımın zevkten mosmor olmuş kalın tepesini minik ağzının içine sokup emiyor, içine çekiyor sonra çıkartıp dilinin ucunu üstünde gezdiriyor dilinle damarları takip ediyor ve tükürükleyip tekrar o etli mosmor dudaklarının arasından minik ağzının içine sokup emiyordu.
Hilal de müthiş azmıştı. Amının vıcık vıcık olduğunu hayal ediyordum. O sulu amcığa sokup sokup çıkarmak ne zevkli olurdu. Ama onun o güzel götünü sikmek, deliğini yalayıp emmek, daha çok arzu uyandırıyordu içimde. Daha sonra kucağıma aldım ve dantelli sütyeninin üzerinden göğüslerini ısırmaya başladım. Siyah dantelli sutyeninin dantelleri arasından şişkin göğüslerinin uçlarını ağzımın içine alıyor, emiyor, içime çekiyor ve dişlerimin arasına alıp eziyordum. Çok sert ve yuvarlaktılar. İki iri, hafif bronz ve uçları kahverengi, üzüm büyüklüğünde uçları olan göğüslerini yavaşça avuçladım. Ellerimin içinde gittikçe sertleştiğini hissediyordum. Sonra sutyenini aşağıya indirdim ve tekrar o taş gibi dimdik, birbirine yakın duran yuvarlak ve diri göğüslerini uçlarını ağzıma alıp emmeye başladım. Hilalin yüzüne baktım, “Yeter! Gerçekten bayılacam, hayatta böyle bir şey ilk kez başıma geliyor!” dedi.
Ben de artık daha fazla dayanamayıp, hayallerini kurduğum o muhteşem kıçı dağıtmak için, ayağa kaldırdım ve yatağa götürdüm Hilali. Ellerinin ve dizlerinin üstünde domalttım. Elimle o ipincecik belinden aşağı doğrubastırarak, o yusyuvarlak iri sert ve diri kalçalarını dışarı çıkarmasını sağladım. Birden panik yaptı ve eliyle amını tutarak, “Bakireyim, olmaz!” dedi. Ben ise sadece o güzel götünü ona büyük bir zevk vererek sikeceğimi söyledim. Nedense buna itiraz etmedi, “Tamam, ama acıtmadan yap, ilk olacak...!” dedi. Artık o da had safhada azmıştı ve yarrağımın tadını öğrenmek istiyordu. Hilalin kafasını elimle bastırıp yatağa gömdüm, dolgun ve diri kalçalarını yukarı doğru kaldırdım. Dar ve uzun eteğini sırtına doğru topladım. O güzel götünün bütün güzelliği yuvarlak hatlarıyla karşımdaydı şimdi. İri ama sert ve kaslı götü belli ki hiç ellenmemiş ve sikilmemişti. Dantelli siyah minik daracık külodunu kalçalarından aşağı bacaklarına doğru çektim. Offf!! Bu güzel götü hemen sikmemek için kendimle mücadele ediyordum.
“Lütfen dikkat et, kızlığıma zarar gelmesin...” dedi. Bir elimi amına götürüp yavaşça okşarken, domalmış götün durdurduğum pozisyonundan dolayı iyice açılmış olan dar göt deliğine doğru ağzımı yaklaştırdım. Gerçekten çok temizdi, ne amında ne götünde hiç kıl yoktu ve çok pürüzsüzdü. Çokta güzel, kendisine has çekici bir kokusu vardı amının ve götünün. Belki de amının salgıladığı zevk suyundan geliyordu o sikimi şahlandıran güzel aromatik koku. Ağzımı o minik daracık hiç açılmamış amcığına doğru götürüp yalamaya başladım. Hoşuna gitmişti, kıpırdanmaya, kalçalarını oynatmaya başladı ve derin bir, “Ohhhh!” sesi yükseldi o etli dudaklarının arasından. “Daha çok yala, daha derine sok dilini! İçimi em, dilini sok içime, hızlı hızlı dilinle sik beni erkeğim!” diye komut verdi bana. Ben de amının içini emiyor, akan zevk suyunu içiyor, dilimi daha da derine sokup sokup çıkartıp onu zevkten delirtmeye çalışıyordum. Çok feci inlemeye başlamıştı, “Ahh... Ohhh... Sik beni!” diyordu durmadan, müthiş azmıştı Hilal.
Şimdi sol elimimin işaret parmağını amının suyuna bandırıp yavaşça o sert kaslı götünün deliğinin üstünde gezdiriyor, adeta içine girmeye çalışan bir matkap gibi sokmaya çalışıyordum. Ama götünün deliği çok dardı, belli ki hiç yarrak ve parmak girmemişti. Parmağımı biraz daha amının suyuyla ıslattıktan sonra sert bir şekilde taş gibi kalçalarının arasındaki minik göt deliğine sokmaya başladım. Parmağımı kurt gibi ilerletiyor, bazende içinde döndürerek yavaşça sokmaya çalışıyordum daracık deliğinin içine. “Acıyor! Çıkart! Ahhh!” diye bağırıp elimi dışarı doğru itmeye, kıçını sallamaya başladı. Parmağımı götünün içinde hareketsiz bırakıp, Hemen amına ağzımla öyle bir yapışıp emmeye başladım ki, acı çığlıkları zevk inlemelerine dönüşmüştü. Şimdi parmağımı içinde oynatıyor, yavaşça sokup sokup çıkartıyordum. Hilalin götü parmağıma alışmıştı ve onun da hoşuna gitmeye başlamıştı ki, kalçalarını sağa sola döndürüp, parmağımı iyice içine almaya çalışıyordu. “Götümü sik artık! Hazırım, dağıt götümü! Yarrağını sok dibine kadar!” diye inlemeye başladı.
Yarrağım taş gibi olmuştu, hiç bu kadar kalın ve sert olduğunu görmemiştim. Tepesi kan basıncında mosmor olmuştu ve her tarafından damarlar fışkırıyordu. Hilalin götüne girince çıkacak çığlığı hayal etmeye başladım. Şimdi parmağımı götünün minik deliğinden çıkartıp, kalçalarını öpüp, götünün deliğini yalayıp emmeye başladım. Ve göt yalamayı hiç bu kadar istememiştim. Şimdi orta ve işaret parmaklarımı o minik amının suyuna bandırıp yavaşça götünün deliğinden içeriye doğru kaydırdım. Yüz ifadesinden abladığım kadarıyla birazacıtmıştım. Hemen amını ve götünü daha bir iştahla yalayıp emmeye başladım. Sonra parmaklarımı yavaşça götüne sokup çıkartıyordum. Önce yavaşça, daha sonra alışınca hızlı hızlı sokup çıkartmaya başladım. O güzel dar göt deliği iki parmağıma da alışmıştı artık. Hızlı hızlı ve ritmli bir şekilde Hilalin götüne parmaklarımı sokuyor, çıkartıyor, içinde döndürüyor, kuruyunca da tekrar amının suyunu parmaklarımı bandırıp götüne sokup, ıslak tutarak tahriş olmasını engelliyor, acı çekmesini azaltıyor ve daha çok zevk almasını sağlıyordum. Parmaklarımla Hilalin o güzel götünü adeta sikiyordum.
Kafayı yiyebilirdim, yatakta iç çamaşırıyla dizlerinin üstünde domalmış eteği ve türbanı çıkartılmadan kafası yatağa gömülmüş, manken gibi bir afet ve ben onun arkasına geçmişim, amını yalarken domaltmış götünü de parmaklarımla sokup sikiyorum. Daha fazla dayanamadım ve dizlerimin üstünde doğrulup arkasına geçtim, önce kalın ve damarlı yarrağımı bir müddet alttan amına sürterek daha çok zevk almasını sağladım ve sikimin amının o güzel kokulu suyuyla ıslanmasını sağladım, sonra da taş gibi olmuş semsert yarrağımı götünün minicik mor deliğine dayadım, beline doğru hafifçe bastırıp kalçalarını iyice dışa vermesini sağladım, kalçalarından tutup yavaşça kaslı götünün içine doğru yarrağımın tepesini ittirdim. Biraz zorladım, ama götünün bakire dar deliği izin vermedi. Sonra iki elimle kalçalarını iyice kavradım, götünün yanaklarını iki yana doğru çekip iyice açtım götünü ve o muhteşem minicik deliğini ortaya çıkarttım. Hiç bu kadar güzel manzara görmemiştim. Kuvvetlice içine bastım sikimi...
Yarrağımın içine girmesiyle bağırması bir oldu, “Canım çok yandı! Ahhh! Çıkart, istemiyorumm!” diye. Alışması, acısının hafiflemesi için, önce kalın yarrağımı dar deliğinin içinde bir müddet hareketsiz tuttum, daha sonra yavaşça sikimi götüne sokup çıkarmaya, pompalamaya başladım. Damarlı kalın yarrağım içinde yavaşça gidip geliyor, götünü yarıyor, adeta parçalıyordu. Acısından elleriyle yorganı sıkıyor, dişleriyle de çarşafı almış ağzına ısırıyordu, o güzel mavi gözlerinden hafifçe yaşlar gelmeye başlamıştı güzel Hilalimin. Acısını azaltmak için hemen amını okşayıp, parmaklarımı amcığının içine doğru soktum. Ama fazla sokmadım, yoksa kızlığınıbozabilirdim. O pembe küçük amını parmaklarımla hafifça okşarken, yavaşça da yarrağımı o dar göt deliğine sokup sokup çıkartmaya başladım. Amacım amından çıkan zevk dalgasının götündeki baskıyı ve acıyı azaltmasıydı. Bir müddet sonra kendini gevşetti ve geriye doğru ittirmeye başladı. İşte şimdi tam kıvama gelmişti. Artık bu sert kalçaları rahatça sikecek, götünün deliğine istediğim kadar hızlı sokup, dibine kadar abanabilecektim.
“Ohh! Sik götümü erkeğim! Artık ordan hiç çıkma!” diye inledi. Zevk almaya başlamıştı, sanki götü sikimi emiyor, kocaman yarrağımı içinde kaybediyordu. Hilalin götünü hayvanlar gibi sikiyordum, kudurmuş köpekler gibi ellerimle kalçalarını iki yana çekip iyicene gerdiğim o güzel diri götünün minik ve dar deliğinesikimi hızlı hızlı sokup çıkartıyordum. Hızlı hızlı sokup çıkarmaktan, götünü yarmaktan ter içinde kalmıştım. O kadar tatlı, sıcak ve daracıktı ki götünün içi, sanki alev alev yanıyordu. Sıcaklığı yarrağımı öyle bir şehvetlendirmişti ki, götünün en derinine doğru girip çıkmaktan kendine hafif kaygan bir yol yapmıştı artık. Götünün sikilmesinden aldığı zevkle o tatlı amından damlayan zevk sularını parmaklarıma sürdükten sonra bir elimle türbanını saçlarıyla tutup geriye çektim ve diğer elimi de amının suyuna bandırmış olduğum işaret parmağımı o güzel dolgun ve etli dudaklarının arasından ağzının içine sokup emdirttim. Belli ki çok hoşuna gitmişti, kafasını türbanının yanlarından fırlamış uzun saçlarını savurup, dilini dışarı çıkartıp parmaklarımı yalayıp emmeye çalışıyordu. “Sik götümü! Dağıt, parçala, dibine kadar sok erkeğim!” diye zevk çığlıkları attıkça beni daha da kudurtuyordu...
Artık götüne öyle hızlı bir şekilde girip çıkıyordum ki sikimin götüne giriş çıkışını takip edemiyordum. Offff! Türbanlı götü sikmek muhteşemdi. Götünün içi daracıktı ve inanılmaz sıcaktı. Götünün deliği sikimin her tarafını sıkmıştı. Çok dar olduğu için girip çıkarken de o kadar çok zevk veriyordu ki, neredeyse kendimden geçecektim. Ensesinden ellerimle tutup iyice kendime doğru çektim ve sikimi götünün içine tamamen yerleştirdim. Ellerimi o diri ve iri göğüsleri çevreleyen siyah dantelli sutyene yapıştırdım ve o sert göğüsleri avuçlarımın arasında hoyratça sutyeninini üstünden okşayıp sıkmaya başladım. Dantelli sutyenini aşağı çekip göğüslerini avuçlayıp, zevkten şişmiş uçlarını parmaklarımın arasında ezip sıkmaya başladım. “Ahhh! Parçala göğüslerimi erkeğimmm!” diye inledi. Hilal öyle çok zevk alıyordu ki, ter içinde kalmıştı ve artık zevkten sadece anlamsız böğürtüler çıkartıyordu.
Artık o güzel götünün dar deliğini iyice açmıştım ve bütün vucüdumun ağırlığınıda kullanarak sikimi dibine kadar köklüyordum. Hilalin adeta takatı kalmamış, kalçalarını havada tutacak gücü kesilmişti. Ben ise matkap gibi götünü deliyor, sikimi kah hızlı hızlı, kah yavaş, ama bütün gücümle götünü dövüyor, bir daha sikecek fırsatım olmaz diye mümkün olduğunca kendimi tutup, götünü şikişimi uzatmaya çalışıyordum. Domalmış götünü iyice yatağa yapıştırmıştı, açımız bozulmuştu, ama yarrağım götüne yol yaptığı için deliğe matkap gibi girip çıkıyordu. Hilalin titreyerek, acayip sesler çıkartarak boşaldığını hissettim. Hilali götten orgazm etmiştim. Artık gücü kalmamıştı, götünü tamamen dağıtmıştım. O ne muhteşem bir göttü. Kalçalarını tamamen aşağı indirmiş, yatakta yarı baygın bir şekilde yatıyordu...
Sikimi götünden yavaşça çıkarttım ve Hilali yatakta doksan derece yan çevirdim, bacaklarını karnına doğruittirip, götünün deliğinin tamamen dışarıya çıkmasını sağladım. Ben de götünün deliğinin yanında dizlerimin üstüne çömelip yatağa oturdum ve bacaklarımı aralayıp onun götünün deliğini sikime doğru çektim. Açılmış götüne sokmadan önce biraz amının suyunun üstünde kaydırdım ve amının o güzel suyuyla tamamen kaplanmış olan yarrağımı götüne hızlıca geçirdim. “Offf! Acıdı!” diye kısık bir çığlık attı. Bu pozisyonda da yarrağımın tamamı taşşaklarıma kadar girmişti. Götünün en derinlerinde sikimin baskısını, içindeki yarrağımın kıvranışını hissediyordu artık Hilal. O semsert kalçalarının arasındaki mor deliğine her soktuğumda kısık çığlıklar atıyordu. Şimdi göğüslerine ve yüzüne daha yakındım. Semsert memeleri, ben götünü vurdukça, sokup çıkardıkça, dövdükçe, hopluyor zıplıyor, kendi çevrelerinde tur atıyorlardı. Şak şuk giriş sesleri beni ve onu çıldırtıyordu.
Koca göğüslerini ellerimle tutup kendime doğru çektim, kafamı yaklaştırıp uçlarını yalamaya başladım. Uçlarını dişlerimle öyle bir sıkıp ısırmışım ki, uçları mosmor şişmeye başladılar hemen. Artık benim de takatim kalmamıştı, ama bu güzel götü bırakmakta istemiyordum. Bundan dolayı öyle çok giriş çıkış yapıyordum kigötüne, deliğinin etrafı kızarmaya başlamıştı. Ama ikimizin de umurunda değildi. Zevkten kendimizden geçmiş vaziyette Hilali altımda götünden sikerek inletiyordum. Arada sırada da sikimi götünün en dibine kadar abanıp sokuyor, bir müddet hareketsiz bıraktıktan sonra, içindeyken kalçalarım yardımıyla sikime daireler çizdirip yarrağımı götünün en ulaşılmaz yerlerine doğru döndürüyordum. Bu onu çıldırtıyordu. Saçlarını sağa sola savurup, dişlerini çarşafa geçirip, kendini geriye doğru ittirip, sikimin en dibini taşşaklarıma kadar içine almaya çalışıyordu...
Daha fazla dayanamadım ve sıcacık götünün en derininde patladım. Spermlerim şelale gibi fışkırıyordu içinde. Öyle hızlı pompalıyordum ki döllerimi içine, sıcak spermlerimi içine fışkırtırken kasılarak daha da hayvanca abanıyor, adeta yırtıyordum dar deliğini. O minicik göt deliğinin içine sanki sikimin hepsini sığdırıp götünü parçalamak istiyordum. Zevkten kendimden geçmiştim. Hilal de titreyerek boşalıverdi ikinci defa. Zevkten ve boşalmaktan ter içinde kalmış, ıslak bedeni çok sexy bir şekilde parlıyordu. Terden yapış yapış olmuştuk. Hilal kendinden geçmiş, yatakta kasılıp hafifçe inliyordu güzel götlüm. Oluk oluk akıyordu döllerim götünün içine. Beyaz spermlerim yavaşça götünün artık kıpkırmızı olmuş minik deliğinden hafifçe sızmaya başlamışlardı...
Hemen hala dimdik olan yarrağımı götünden çıkarttım ve birazda ağzına verip, bütün döllerimi yalattım ona. Hilal şehvetle hepsini yalamış, yarrağımı ağzına alıp içinde kalan ne varsa emip yutmuştu. Daha yokmu, daha daha istiyorum dercesine sikimi emip kasfasını somuruyordu. Hala sert olan yarrağımı iyice yalayıp temizledikten sonra kendimizi yatağın üzerine bıraktık ve öylece hiç konuşmadan bir müddet yattık. Bu ne muhteşem, ne azgın bir kızdı yaa! Sessizliği telefonun zili bozdu, annesi merak edip aramış. O gece dinlene dinlene, Hilalin güzel götünü sabaha kadar, taşşaklarımda döl kalmayana kadar siktim. Kaç kere boşaldığımızı bilmiyorum, ama sabah sikimin her tarafı zonkluyordu. Gün aydınlandığında artık giyinip telefon numarasını aldım ve oradan ayrıldım. Ne müthiş bir geceydi ama! Artık Hilalin o güzel götünü her fırsatta sikiyorum, parçalıyorum, dağıtıyorum. O da bundan çok memnun, bende...
0 yorum:
Yorum Gönder